Annem, dün ben doğmadan önce ölen bir ikizim olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرتي أمي البارحة أنني كنت أملك توأماً مطابقاً توفي قبل ولادتي |
Öğreniyorum. Ben doğmadan önce annemle seni sokakta yürürken görmüştüm. | Open Subtitles | أنا أتعلّم ذلك , رأيتك مع أمّي في الشارع تسيران قبل ولادتي |
Bu okyanusların ben doğmadan önce mavi olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | من الصعب بالنسبة لي أن أتخيل أن هذا المحيط المستخدمة أن يكون الأزرق قبل ولادتي. |
Yolculuğumuz, ben doğmadan önceki yolculuğun hakkında. | Open Subtitles | إنها عن رحلتنا، ورحلتك قبل ولادتي. |
Boşluk,ben doğmadan önceki gibi. | Open Subtitles | الفراغ ، مثل قبل ولادتي. |
Son yüce ejder ben doğmadan çok önce avlandı. Amcam tarafından. | Open Subtitles | آخر تنين عظيم تم أسره بفترة طويلة قبل ولادتي بواسطة عمي |
ben doğmadan gitmiş. | Open Subtitles | تركتني قبل ولادتي. |
Onun annesi Abbey ben daha doğmadan önce bizimkiler için aşçılık yapmış. | Open Subtitles | والدته، كانت تطهي لـ أمي وأبي قبل ولادتي |
Babamla hiç tanışmadım. Ben doğmadan önce vurulmuş. | Open Subtitles | لم أقابل والدي قط أصيب بطلق ناري قبل ولادتي |
Aynı doğmadan önce var olmamam gibi öldükten sonra da var olmayacağım bence. | Open Subtitles | أعتقد أنني مثلما لم أوجد قبل ولادتي فلن أتواجد بعدما أموت. |
Bunları sanırım ben doğmadan önce giyiyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنهم كانوا لها قبل ولادتي |
Oldukça cesur bir adammış. Ben doğmadan önce ölmüş. | Open Subtitles | لقد كان رجلاً شجاع مات قبل ولادتي |
Annem ben doğmadan önce deneyecek olmuş, söylemişti. | Open Subtitles | أمي كانت ستلجؤ لذلك قبل ولادتي |
Bu bina ben doğmadan önce yapılmıştır. | Open Subtitles | وقد بُني حتى من قبل ولادتي. |
Ben doğmadan önce vurulmuştu. | Open Subtitles | لقد قتل قبل ولادتي |
Ben doğmadan önce vardı. | Open Subtitles | كان لدينا قبل ولادتي |
Tıpkı doğmadan önceki gibi. | Open Subtitles | وكأني كنت قبل ولادتي |
ben doğmadan gitmiş. | Open Subtitles | تركتني قبل ولادتي. |
Babam da ben daha doğmadan bir tekne kazasında ölmüş. | Open Subtitles | و ابي مات بحادث قارب قبل ولادتي |