Onu öldürdüğünde çok şaşkındı. | Open Subtitles | لقد كان محتاراً للغاية عندما قتلتَه |
Onu öldürdüğünde çok şaşkındı. | Open Subtitles | كان محتاراً جدّاً عندما قتلتَه |
Onu öldürdüğünde sorunumuzun çözüldüğünü düşündük. | Open Subtitles | {\pos(190,210)} لمّا قتلتَه اعتبرنا أن الأمر تمّت تسويته. |
Ya fikrine sadık kalmadığın için onu öldürdün. | Open Subtitles | إذن إما أنّك قتلتَه بعدم الثقة برأيك |
Tanrım. onu öldürdün. | Open Subtitles | يا إلهي ، لقد قتلتَه |
Onu sen öldürdün. Onu da diğer kurbanlarını öldürdüğün gibi öldürdün. | Open Subtitles | قتلتَه، قتلتَه كما قتلتَ كلّ ضحاياكَ الآخرين |
Luis Vargas, iki gece önce öldürdüğün güvenlik görevlisi. | Open Subtitles | لويس فارغاس، الحارس الأمني قتلتَه قبل ليلتين وتسببت في الإنقطاع |
Ona yardım edebilirim ama onu öldürürsen bu fırsatı bulamam. | Open Subtitles | أستطيع مساعدته، ولكنّ تلك الفرصة لن تتاح لي إن قتلتَه |
Onu öldürdüğünde sorunumuzun çözüldüğünü düşündük. | Open Subtitles | {\pos(190,210)} لمّا قتلتَه اعتبرنا أن الأمر تمّت تسويته. |
Hatırlamalısın. onu öldürdün. | Open Subtitles | عليكَ ذلك فقد قتلتَه |
Sana güvenmişti, ve sen... onu öldürdün. | Open Subtitles | لقد وثق بكَ، وأنتَ... قتلتَه. |
onu öldürdün. | Open Subtitles | لقد... لقد قتلتَه |
O benimdi ve sen onu öldürdün! | Open Subtitles | "قتلتَه! لقد كان من نصيبي!" |
- Tidd, Adebisi'yle takılırdı. - Onu öldürdüğün için pişmansın. | Open Subtitles | كانَ (تيد) مُتعلقاً (بأديبيسي)، و أنتَ تشعُر بالذَنب لأنكَ قتلتَه |
- Peter Avellino'nun ailesi. Geçen sene Seyşellerde golf oynarken gözünü kırpmadan öldürdüğün adam. | Open Subtitles | عائلة (بيتر أفلينو)، الرجل الذي قتلتَه بقسوةٍ العام الماضي في ملعب غولف في (سيشلز) |
Onu ya da beni öldürürsen tüm birim peşinize düşer. | Open Subtitles | إن قتلتَه أو قتلتني فستسعى المديريّة بأكملها وراءكَ |