"قدري" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kaderim
• kaderimi
• kaderimde
• Hayat
• kaderimden
• kaderime
• Kaderimin
• kader
• kaderimdi
• kaderimle
• Kaderin
• alın yazım

O an kaderim olduğunu ve sonsuza dek birlikte olacağımızı anladım.
عرفت حينها،أنك أنت هي قدري و أننا سنكون معا إلى الأبد.

Yapmayı denediğim şey için kimse bana gülemez, kaderim bu.
هؤلاء لايُقارنون بي أحاول أن أحقق قدري هكذا تسير الأمور

Ve en umutsuz anlarımda nihai kaderim konusunda haklı olabilir mi diye düşündüm.
و لحظاتي اليائسة و أتساءل إذا كانت محقة بخصوص قدري في نهاية المطاف.

Mahkemedeki zalimler kaderimi ellerinde tutarlarken elimden bir şey yapmak gelmiyor.
لا أستطيع الإهتمام بشيء، بينما هؤلاء الأوغاد فى المحكمة يُعرقلون قدري

Tek inancım, kendi kaderimi kontrol edebilme yeteneğim.
إيماني الوحيد هو قدرتي في السيطرة على قدري

Gerçekten kaderimde bu haşarat dolu pislik yuvasının yazılı olduğunu mu düşünüyorsun?
أكنت تظن حقاً أن قدري هنا في هذا المسكن الحقير الموبوء بالحشرات؟

Yeniden dünyaya gelseydim bambaşka bir Hayat sürerdim.
لو كان بإمكاني التخفيف من حياتي لجعلتُ قدري مختلفاً.

Belki de kaderim tek arkadaşı... bir sürü aptal kedi olan üzgün bir dul olmaktır
ربما كان قدري أن أصبح عانس كبيرة السن رفاقها الوحيدون هم القطط

kaderim bir imparatorunkinden de üstündür.
فقط الثروة، الأرض والممالك. قدري تخطى قدر الإمبراطور.

Büyük şehirler, büyük konser salonları için yaratıImıştım. kaderim buydu.
خلقت للمدن الكبيرة قاعات الموسيقى العظيمة، ذلك كان قدري

kaderim böyleymiş demek ki. Kabul edip üstesinden gelmem en iyisiydi.
لقد كان هذا قدري ومن الأفضل أن أتقبله وأواصل حياتي

Zamanı geldiğinde, bu benim kaderim olacak, Haruna-sama.
سيكون هذا قدري عند حدوث ذلك ياسيدة هارونا

kaderim, bu çürük evde evde kalmış kızlarla, torunlarıma karışmadan yaşamakmış.
قدري أن أعيش في هذا البيت الخرب المليء بالعوانس وبدن أي أحفاد

iyi de kaderimi resifte bulacağımı söylemiştin. Nitekim buldum da.
قلت بأنني سوف أجد قدري على الشعب المرجانية.

Belki de kendi kaderimi yaşamadığım içindir.
ربّما لأنّي لا أحقّق قدري الذي كان يجب أن يكون.

Kimseye söylemeyeceğini söz ver ama ben kaderimi değiştirmeye çalışıyorum.
حسنٌ، عديني ألاّ تخبري أحداً، فأنا أحاول تغيير قدري.

Kehanete göre kaderimde, Darken Rahl'ı öldürmek ve dünyayı onun zorbalığından kurtarmak yazıyor.
تقول بأن قدري هو ان اقتل "داركن رال" و انقذ العالم من شره.

Falcı bana denizlerin ötesinde bir yerde güzel bir Hayat süreceğimi söylemişti. Bu benim kaderimde var. - kader?
قالت أن قدري في حياة رغيدة و سوف أعيش خارج كوريا

Ve meclisimde terör estirip benden olanı öldürmek beni kaderimden alıkoyamaz.
وترويع بلدي خلية وقتل واحد من بلدي لن يقنعني من قدري.

Kont Vizakna'yla ilişkisinden emin olduktan sonra mektup yazmayı bıraktım ve kendimi kaderime terk ettim.
وبعد ان تأكدت من علاقتها مع الكوت فيزكانا فتوقفت عن الكتابة لها وأوكلت نفسي الى قدري

Geldim çünkü Kaderimin dünyanın fatihinin yanında yaşamak olduğunu biliyorum.
أنا هنا لأنى أعرف قدري لأعيش إلى جانب الفاتح للعالم.

Hayır, bu kader. Benim kaderim Bu ve ben bunu kabul ediyorum.
لا ، هذا قدر إنه قدري ، و أنا أتقبّل هذا

Ne olursa olsun hançeri korumak benim en kutsal vazifem ve kaderimdi.
أحمي الخنجر، لا تهم العواقب تلك كانت دعوتي المقدسة. ذلك كان قدري.

- Oh, hayır. Gelişimiz için hazırlık yap. Ben kaderimle yüzleşeceğim.
إستعدّ لقدومنا سأذهب لمواجهة قدري

Yine de iki kez emin olmak için kendi güvencemden koparacağım Kaderin bağını. Sağ kalmayacaksın.
لكن أودّ ضمان قدري .مضاعفًا، لهذا سأقتلك

alın yazım buysa ne yapayım. Onu bırakamam, onu seviyorum.
ان كان هذا قدري فليكن , لكني لن اتكرها .