| Az önce güvenlikli bir sitede 560 metre karelik bir evden kovuldum. | Open Subtitles | للتـو طردت مـن منزل مسـاحته 6 آلاف قدم في مجتمـع سكني ببـوابات |
| Benim için 10 bin metre yükseklikte olduğumuzun ufak bir hatırlatıcısı. | Open Subtitles | بل مُجرّد تذكرة صغيرة أننا نعلو 36 ألف قدم في الجو. |
| Kabaca 8 metre genişliğinde ve 2 metre yüksekliğinde. | TED | تبلغ مساحتها حوالي 27 قدم في العرض وستة أقدام ونصف القدم في الطول. |
| Arka koltukta bir ayak izi bulduk. Speck'inkinden birbuçuk kat daha büyük. | Open Subtitles | التقط أثر قدم في المقعد الخلفيّ الحجم و نصف أكبر من البقعة. |
| diyorlar. Eğitimli kadınlar, birinci sorunlarının, sanki onları boğmaya hazır bir ayak, boğazlarına basmışçasına konuşma imkânlarının olmadığını söylediler. | TED | النساءُ المتعلمات يقلن أن المشكلة الأولى هي عدم قدرتهن على الكلام، وكأنه هناك قدم في حلوقهن مستعدّة لضربهن. |
| 20,000 feet yükseklikte bir uçaktan atlıyorsun paraşüt açılmazsa, haberlerim var: | Open Subtitles | تقفز من طائرة على إرتفاع 20 ألف قدم في الجو، ولا ينفتح المنطاد، أحمل لك أنباءاً: |
| Paraşütü açılmamış, 4000 metreden bir çalılığa düşmüş bir adam. | Open Subtitles | محلق محلق مظلته لم تفتح و الذي سقط من على ارتفاع 12 ألف قدم في ساحة ما |
| -Biliyorum ama... Saatte 240 km hızla esen bir rüzgâr mermiyi saniyede 67 ila 91 metrelik hıza çıkarabilir. | Open Subtitles | ريح بسرعة 150 ميل في الساعة قد تضرب رصاصة بسرعة 200 إلى 300 قدم في الثانية |
| Derinliği 10 metreyi geçmeyen, 3 yıl önce Aurelia'nın battığı, dünyanın en temiz resifinde karaya vuran bir Alman firkateyni nasıl oldu da Aurelia'yı göremedi? | Open Subtitles | إذا كنت أنا الفرقاطة الهولندية العالقة في الشعب المرجانية في طقس هاديء في نفس الخليج الصغير الذي غرقت في الأوريليا قبل ثلاثة سنوات في عمق أقل من 30 قدم في أنقى ماء في العالم |
| Cayman Adaları'nda halatı onu tutamayınca 15 metre yükseklikten düşmüştü. | TED | إذ سقط من على ارتفاع 50 قدم في جزر كايمان عندما فشل الحبل في الإمساك به وتركه يسقط ليضرب في سطح الأرض. |
| Ve durduklarında, genç çocuk birden dikey bir kalkış yapar, 30 metre yükselir ve birden kaybolurdu. | TED | ثم عندما توقفوا، يرتفع الولد فجأة بشكل عمودي الى ارتفاع 100 قدم في الهواء ثم يختفي. |
| Normal prosedüre göre, Üsteğmen, 60 metre havaya sıçrayıp geniş bir alana yayılacaksın. | Open Subtitles | حسناً, جرت العادة, أيها الملازم، أن تقفز 200 قدم في الهواء وتتناثر أشلاءك على مساحة أرضٍ كبيرة |
| Hızınızı saniyede 2 metre olarak okuyoruz... | Open Subtitles | من الجميل رؤيتكم مرة أخرى يا هيوستون نحن نسير بسرعة 7.062 قدم في الثانية |
| Mermi saniyede 275 metre hızla betona çarpıp gidecek bir yer bulamayınca paramparça olmuş. | Open Subtitles | الرصاصة تضرب الخرسان بسرعة 900 قدم في الثانية لكن ليس لديها مكان آخر تذهب له فتتفرق تماماً |
| Bu dünyada yaşadığım sürece bir daha Baltimore'a ayak basmam. | Open Subtitles | مَا وَضعتُ قدم في مدينةِ بالتيمور ثانيةً. لِماذا؟ |
| Sen susuzluktan ölüyorsun, bense burada durmuş, yok ayak parmağım koptu... yok 6 metre havaya uçtuğumu anlatıyorum. | Open Subtitles | ها أنا أتحدث عن خسارة أصابع قدمي وإلقائي على مسافة 20 قدم في حمام السباحة وأنت تموت عطشاً |
| Dakikada 10000 feet alçalıyor. | Open Subtitles | يبدو أنه يهبط بمعدل 10000 قدم في الدقيقة |
| Bir yöne 120 metreden ötesini göremiyorsunuz. | Open Subtitles | وغير قادرين على رؤية 400 قدم في اتجاه واحد. |
| 3.5 metrelik Zodyak tarzı bir botla gideceğiz. | Open Subtitles | وسنخرج على البرج ذو الـ 12 قدم, في جولة بحرية |
| Derinliği 10 metreyi geçmeyen, 3 yıl önce Aurelia'nın battığı, dünyanın en temiz resifinde karaya vuran bir Alman firkateyni nasıl oldu da Aurelia'yı göremedi? | Open Subtitles | إذا كنت أنا الفرقاطة الهولندية العالقة في الشعب المرجانية في طقس هاديء في نفس الخليج الصغير الذي غرقت في الأوريليا قبل ثلاثة سنوات في عمق أقل من 30 قدم في أنقى ماء في العالم |