"قد مضى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• geçtiğini
• geçmiş
• önceydi

Uysal ve önemsiz olma yılının geçtiğini hatırlatın.
ذكّريهم بأن عام التقزم والانصياع قد مضى.

Çok fazla zaman geçtiğini bilmezler.
أتعلم، لكنهما لا يعرفان اذا قد مضى وقت أطول من اللازم.

Merhaba Anne, son konuşmamızın üzerinden uzun zaman geçtiğini biliyorum.
مرحباً أمي، أعلم قد مضى وقت طويل منذ أن تحدثنا آخر مرة.

Mektubun yazarını aramıyorlardı. O tarihte yazar 100 yaşını geçmiş olurdu; bu yüzden onun torunlarını arıyorlardı.
لم يكونوا يبحثون عن كاتب الرسالة، والذي كان قد مضى عليه قرن، ولكن عن سلالته.

Amerikan Psikoloji Derneği'ne göre üç hafta önce yeterli zaman geçmiş.
‫ثلاثة أسابيع تكفي لإعتبار أن ‫وقتاً كافياً قد مضى.

Bununla birlikte A.B.D.'den nefret edişim_BAR_çok uzun zaman önceydi.
لكن حينها، كان قد مضى وقت طويل عندما شعرت بالمرارة تجاه أمريكا

Değişkeni bilmeden ne kadar zaman geçtiğini hesaplayamıyorum.
وبما أنني لا أعرف الفارق لا يمكنني أن أعرف كم من الوقت قد مضى هنا

İklim bilimcilerin, kömür, gaz ve petrolü kazıp yakmamızın gezegenin etrafına fazladan bir örtü ören ısı tutucu gazlar ürettiğini ilk keşfettiğinden bu yana 150 yıl geçtiğini biliyor musunuz?
هل تعلمون أنه قد مضى 150 عام أو أكثر منذ خمسينيات القرن التاسع عشر، عندما اكتشف علماء المناخ أن استخراج وحرق الفحم والغاز والنفط يبعث الغازات الدفيئة التي تشكل غلافاً حول الأرض؟

Çeyrek saat geçtiğini nasıl bileceğim?
كيف سأعرف أنه قد مضى ربع ساعة؟

Evet, ama Sofia konuştuğunda, olayın üstünden bir ay geçmiş.
أجل وعندما فعلت " صوفيا " ذلك كان قد مضى شهر الآن رجل التوصيل في المنزل طوال الوقت

Tamam baylar, geçmiş geçmişte kaldı. Baltaları gömelim artık, değil mi?
يا فتيه ، ما مضى قد مضى و لننسى الأمر

Yeni eylem günlüğünü kanıt olarak alamazlarmış alsalar bile, Rifkin'in masumluğunun kabul edilmesi için artık çok geçmiş.
لا يعتبرون سجل الأحداث كدليل جديد وحتى لو فعلوا ذلك الموعد النهائي لإعتبار البراءة الفعلية لـ(ريفكين) قد مضى

geçmiş kaçamak. Çoktan bitmişti.
و قد مضى وقت عليه

Dwight'la evleneli bir ömür geçmiş gibi geliyor.
يبدو وكأن دهراً قد مضى منذ أن تزوجت (دوايت).

Ve Danni Jordan'la aramızdakiler hakkında... O kadar uzun zaman önceydi ki hatırlamıyorum bile.
(ديني) الشيئ الذي حدث بيني وبين (جوردن) قد مضى عليه وقت طويل ، وأنا لا أتذكره

Bay Lavender, bir yıl önceydi, biliyorum.
سيد (لافيندر) ، قد مضى عامٌ كامل، أعلم ذلك

- Çok uzun zaman önceydi.
- كانت في وقت قد مضى