zor kararlar ve daha zor kararlar vardır. Sandra, bilmiyorum. | Open Subtitles | هناك قرارات صعبة والقرارات الاصعب. اوه ساندرا انا لا اعلم |
Liderler olarak hizmet ettiğimiz kişileri korumak için sık sık zor kararlar almak zorundayız. | Open Subtitles | كقادة ، نحن عادة ما نضطر لإتخاذ قرارات صعبة فى سبيل مصلحة من نرعاهم |
Tek söylediğim şu ki bir adam bazen zor kararlar vermek zorunda kalabilir. | Open Subtitles | كل ما أقوله لك أحيانا يجب على الرجل أن يتخذ قرارات صعبة |
Yıllar içinde birkaç tane zor karar vermek zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | اتخذت قرارات صعبة على مرّ السنين، |
Herkes bu noktaya gelebilmek için zor seçimler yapmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | كل شخص هنا يجب أن يحدد قرارات صعبة لنصل لهذه المرحلة فقط |
Bildiğimiz şey ise siperde zor kararları vermek zorunda olanlar biziz. | Open Subtitles | ما نعرفه هو، نحن الذين على الأرض جعل قرارات صعبة كل يوم. |
Hepimiz zor tercihler yaptık. | Open Subtitles | علينا جميعاً إتخاذ قرارات صعبة |
İleride acıyla, güçlüklerle ve zor kararlarla karşılacaksın, biliyorum ama bunların seni boğmasına, mutluluğunu çalmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | أعلم انك ستواجه ألماً, معاناة, قرارات صعبة لكن لا يمكنك ان تسمح لثقلها أن يقتل السعادة في حياتك |
"Babam hayatı boyunca zor kararlar aldı." | Open Subtitles | الأب دائماً يتخذ قرارات صعبة للمصلحة العامة |
Mecbur kaldığında zor kararlar verebilen biri sanıyorum. | Open Subtitles | الشخص الذي يتخذ قرارات صعبة حين يتعيّن عليه ذلك |
Ama eninde sonunda zor kararlar vermek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | لكنك ستضطر لاتخاذ قرارات صعبة في نهاية الأمر. |
Yetişkin olmak, zor kararlar vermek demektir. | Open Subtitles | كونك راشداً يعني أن عليك أتخاذ قرارات صعبة |
Büyük işler zor kararlar verilmeden yapılamaz. | Open Subtitles | رحلات من هذا النوع لا تدار من دون اتخاذ قرارات صعبة |
Sahada çalışmak, çoğu zaman zor kararlar vermenizi gerektirir. Yakalayın. | Open Subtitles | العمل في الميدان غالباً يتطلب منك أتخاذ قرارات صعبة |
Çünkü zor kararlar vermek istemiyorsun. | Open Subtitles | فقط لأنّكِ تعمدتِ ألاّ تتوقعي شيء كهذا لأنّكِ لا تريدين اتخاذ أيّة قرارات صعبة |
Böyle zamanlarda tevdi etmek için zor kararlar veririz. | Open Subtitles | وبناء على ذلك هناك اوقات عندما يتوجب علينا ان نتخذ قرارات صعبة |
Şef olduğun zaman zor kararlar vermen gerekiyor. | Open Subtitles | عندما تكون الرئيس، يتحتم عليك اتخاذ قرارات صعبة. |
Ama ben de çok zor kararlar verdim. | Open Subtitles | لكن عليّ فعلاً أن أتخذ قرارات صعبة للغاية |
- Baban bir yargiç. Bazen zor kararlar vermesi gerekir. | Open Subtitles | والدنا قاضي، أحياناً عليه أخذ قرارات صعبة. |
zor kararlar verdin bu kararlarında hiçbir kusur bulamıyorum. | Open Subtitles | لقد قمت باتخاذ قرارات صعبة ولكن لا يمكنني إيجاد خطأ في أي من قراراتك |