ويكيبيديا

    "قراراً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • karar
        
    • karardı
        
    • seçim
        
    • kararı
        
    • kararını
        
    • Kararımı
        
    • karara
        
    • tercih
        
    • kararlar
        
    • kararla
        
    • seçimdi
        
    Biz bir karar aldık. Dün geceden sonra asla içilmeyecek. Open Subtitles لقد اتخذنا قراراً بعد يوم أمس ألا نشرب مرة أخرى
    Bak, sonradan pişman olmak istemediğinden medikal bir karar alıyor. Open Subtitles هي تبني قراراً طبياً على عدم رغبتها في الشعور بالذنب
    Efendimiz, bu beklenmedik ziyaret bizi bir karar almaya mecbur bırakıyor. Open Subtitles يا سيدي، هذه الزيـّارة غير متوقعة يُـلزمنا الآمر أن نتخذ قراراً
    Cesur bir karardı zira radikal ve barışçı düşüncelerin orduya yayılma olasılığı vardı. Open Subtitles كان قراراً متهوّراً ، فمن المحتمل نشر الأفكار الجذرية والسلمية داخل الجيش
    Ne seçim yaparsam yapayım bunun hep yanlış olduğunu mu? Open Subtitles مهما كان القرا الذي إتخذته دائماً يكون قراراً خاطئاً
    İkinizin yakın olduğunu biliyorum fakat bu duygusal bir karar değil. Open Subtitles انظر، أدرك أنكما مقربان من بعضكما لكن هذا ليس قراراً عاطفياً
    Bu sırf biriyle yatmak için kötü bir karar verdiğin gerçeğini değiştirmez. Open Subtitles هذا لا يغيّر حقيقة أنّكَ اتخذتَ قراراً خاطئاً لأنّكَ أردتَ ممارسة الجنس
    Bütün bilgilere sahip olunca,.. ...mantıklı bir karar vereceğini biliyorum. Open Subtitles أثق في أنّها ستتخذ قراراً عقلانياً عندما تملك جميع المعلومات.
    Fakat bunu kapatmaya karar verdik. TED لكننا قررنا إيقاف ذلك وكان قراراً صعباً.
    Eğer arabanın içinde manuel olarak biz sürüyor olsaydık, ne şekilde reaksiyon vereceğimiz, kasıtlı bir karar olarak değil, bir reaksiyon olarak görülürdü. TED إذا كنا نقود في مثل هذا الزحام على الوضع اليدوي أياً كان تصرفك سيُفهم أنه أتُخذ هكذا ببساطة ردة فعل ليس قراراً مُتعمداً
    Böylece son sınıf üniversite öğrencisi olarak çılgın bir karar aldım; belediye başkanlığına aday olmak. TED لذا اتخذت قراراً مجنوناً، عندما كنت في السنة الأخيرة في الجامعة، بالترشح للمجلس البلدي.
    Ben.. sen onu bulunca bir anlık kötü bir karar verdim. Çok.. Open Subtitles فقط تفاجأت عندما وجدتِه فاتخذت قراراً طائش
    Bu yüzden daha iyi av aramak için buradan ayrılmaya karar verdik. Open Subtitles لهذا السبب أتخذنا قراراً ..... بالرحيل من هنا والبحث عن شئ أفضل
    Eğer aklınızın bir köşesinde mantıklı şüphe varsa, en ufak bir şüphe o zaman sanığın suçsuz olduğuna dair karar vermelisiniz. Open Subtitles إن كان لديكم شك معقول في كون المتهم مذنباً شك مُبرر - عندها يجب أن تقدموا قراراً بأن المتهم غير مذنب
    Paula ne zaman doğasına uymayan bir karar... vermek zorunda kaldığında..." Open Subtitles كان على باولا أن تتخذ قراراً كان مخالفاً لطبيعتها
    Birkaç gün düşünmem lazım, bu büyük bir karar. Open Subtitles أريد مهلة يوما لكي أفكر بالأمر لأنه قراراً كبير
    Bence bu iyi bir karardı. Artık gülümseyebilirsin. Open Subtitles لقد كان قراراً صائباً ، تستطيع ألأبتسام ألآن
    Bir seçim yapmak zorundayız. Ya başı sonu olmayan, doğaçlamalar kaydedeceğiz... ya da bir şarkı kaydedeceğiz. Open Subtitles علينا أن نتخذ قراراً هنا إما أن نعزف بشكل حر أو نعزف وفق أسلوب
    O zamanlar Los Pinos Başkanlığı medyaya karşı bir sansür kararı çıkarmıştı, TED في ذلك الوقت، أصدر المكتب الرئاسي قراراً مباشراً لِلوم الاعلام.
    Ne kadar duygusuzca görünsede, oğlum için verdiğim ameliyat kararını temkinli bir şekilde verdim. Open Subtitles ما فعلته قد بدا قاسياً ، لكن اختياري بأن يجري ولدي العملية كان قراراً مدروساً
    Bence bir süre daha burada kalmak istiyor. Orada bir sürü eğrelti otu var. Neyse, ben zaten Kararımı verdim. Open Subtitles اظن انه يريد البقاء هنا لبعض الوقت على كل حال, لقد اتخذت قراراً سوف نذهب غداً بمفردنا
    Bir kaç hafta önce buraya geldik çünkü bir karara varamıyorduk. Open Subtitles أتينا إلى هنا قبل أسبوعان لأننا لم نستطع أن نتخذ قراراً
    Samantha'yı, bir tercih yapmak zorunda kaldığın için götürdüklerini söylemiştin. Open Subtitles أخبرتني أنه حين أخذوا سامانثا, أن هذا حصل لأنه كان عليك أن تتخذي قراراً.
    1,3 milyar kişi tarafından alınan toplu kararlar sağlık ve eğitimden, menkul ve tüketim ürünlerine kadar ekonomide her alanda dalgalanmalara yol açtı. TED قراراً جماعياً قرره 1.3 بليون شخص تسببت في التقلبات الاقتصادية والطلب على كل شيء، من الرعاية الصحية والتعليم الى الاصول و السلع الاستهلاكية.
    Bu at nallarını bulana kadar sürüngen sessizliğinin dibine vurmuştum ve çok zor bir kararla yüz yüze gelmek zorunda kaldım. Open Subtitles كنت هادئ جداً بالمقارنة بهدوء القارض إلى أن وجدت حدوات الحصان هذه وواجهة قراراً صعباً جداً
    Tehlikeli bir seçimdi. Ama iyi bir kardeştin. Open Subtitles ،لقد كان قراراً خطيراً ولكنك أخ جيد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد