Yüzeye yakın, biyopsi yapabileceği bir lenf nodu bul. | Open Subtitles | سنجد عقدة قريبة إلى السطح بحيث يمكنها أخذ خزعة منها |
Demek kafaya yakın mesafeden ateş edilmiş. | Open Subtitles | إذًا طلقة من مسافة قريبة إلى الرأس هل كان هناك جرح مخرج؟ |
Şakağa yakın mesafe atışı, genelde kendini yaralama vak'alarında olur. | Open Subtitles | طلقة من مسافة قريبة إلى الصدغ هو عادةً الموقع الأكثر سيوعًا لجرح ذاتي |
Basım işi öldü, vs vs. Ayrıca buna daha yakın olabilirim. | Open Subtitles | و الطباعة ماتت, كما تعلم بجانب, يمكنني ان اكون قريبة إلى هذا |
Beni oraya erkenden ulaştıracak bir tünel var ama hendeğe yakın. | Open Subtitles | حسنا، هناك ما يصل النفق المقبلة التي سوف يحصل لي هناك، لكنها قريبة إلى الخندق. |
Tabii şimdi kızım olacağı için daha yakın hissediyorum. | Open Subtitles | وبطبيعة الحال ، أنا قريبة إلى كل شيء الآن ، إذ أنني سوف أحصل على فتاة |
Arka camdaki buz çözücüler de birbirlerine çok yakın! | Open Subtitles | و خطوط مزيل الصقيع على الزجاجة الخلفية قريبة إلى بعض جداً! |
"Toplu taşıma duraklarına yakın." 3. Cadde'de tren yolunun altında yaşayacaksın. | Open Subtitles | "قريبة إلى وسائل النقل العام" ستعيشين تحت جادة شارع إيل الثالثة مباشرة |
O zaman seni kalbime yakın bir şekilde merdivenleri çıkardım. | Open Subtitles | ... أحملك وأنتِ قريبة إلى قلبي هكذا |
Bu "orospu" kelimesine tehlikeli derecede yakın,değil mi? | Open Subtitles | هذه بخطورة قريبة إلى كلمة "عاهرة (بيتش)" أليس كذلك؟ |
Senin Kira olma olasılığın sıfıra yakın | Open Subtitles | ...نسبة أن تكون كيرا قريبة إلى الصفر |
- Birlikte çalışırken tanıdığım Katie'ye daha yakın olacaktır. | Open Subtitles | -انها سوف تكون قريبة إلى (كاتي) التي أعرف عندما عملت معها . |
Yalıtım döşemesi, çalışma odası, çatıya yakın olması işime yarayabilir. | Open Subtitles | ألواح عازلة للصوت، مساحات مكتبيّة، قريبة إلى السطح... -قد تفي بالغرض . |