ona yakın olmak, rahatsız etmek, eve dönmesini sağlamak için her şeyi yaptı. | Open Subtitles | أى شئ لتكون قريبة منه لتحصل عليه ،لتجعل له بيتاً |
Belkide ona yakın olursam tüm yaşamımın değişeceği fikrine kapılıyordum. | Open Subtitles | ربما لأني شعرت إذا سمحت لنفسي بأن أصبح قريبة منه ستتغير حياتي بأكملها |
Yukarıda, kendimi ona yakın hissediyorum. | Open Subtitles | عندما أكون في الأعلى، أشعر بأنني قريبة منه. |
Ve ben de ona yakın olmak için Westwood Üniversitesine gideceğim. | Open Subtitles | وسوف أذهب إلى جامعة وست وود لأكون قريبة منه |
Olduğu yer ile ilgili bazı şeyleri bilmek kendimi ona daha yakın hissettiriyordu. | Open Subtitles | معرفتي عن مكان وجوده، كانت فعلاً تشعرني بأني قريبة منه. |
Tüm düşünebildiğim ona yakın olmak, dokunmak, onun yanında çıplak kalmak, ...hayatımdaki her şeyden uzaklaşmaktı. | Open Subtitles | لم أستطع أن اقول فيها لا وكل ما أمكنني التفكير به أن أبقى قريبة منه ألمسه.. وأكون عارية معه |
Saçma gelecek biliyorum ama ona yakın hissetmemi sağlıyordu. | Open Subtitles | أنّي قريبة منه وجدت نفسي أخبره أشياء |
Annesi ona yakın olacak. | Open Subtitles | أماً قريبة منه. |
Bir saniye için ona yakın hissettim. | Open Subtitles | شعرت للحظة إنني قريبة منه |
Bu da, Omatsu ona yakın olduğu sürece demektir. | Open Subtitles | و إذا كانت (أوماتسو) قريبة منه |
Julie'nin ona yakın olmasına izin veremem. | Open Subtitles | او جعل "جولي" قريبة منه كذلك |
Bu beni ona daha yakın hissettiriyor. | Open Subtitles | يجعلني احس انني قريبة منه |
Bu şekilde ona daha yakın olabilirim. | Open Subtitles | إنها طريقتي كي أكون قريبة منه |