Bu çiğneme yeteneği en sert bitkinin bile sindirimini hızlandırır. | Open Subtitles | هذه القدرة على المضغ قامت بإسراع عملية الهضم حتى لأكثر النباتات قسوة |
Savaşın içerisindeki şartların bir kurbanıydı, zamanın acımasız şartları ona hücum etmişti. | TED | ضحية ظروف حبسته في الحرب، اصطدمت به بكل قسوة ظروف الزمن القاسية. |
Hayır. Hayır, bu düşündüğümden çok daha acımasız ve zalimce ama hayatımda ilk kez faydalı oluyorum. | Open Subtitles | كلا، إنه أكثر وحشية وأكثر قسوة مما كنت أتخيله لكن |
Lykan Klanı yöneten en korkulan ve zalim lider Lucian... en sonunda öldürüldü. | Open Subtitles | لوسيان , القائد الأكثر قسوة ورعباً الذي يحكم قبيلة الليكانز |
Ve onlar hakkinda asagilayici bir dille konustun bu konusma seklin bana planlamis bir zalimlik hissettirdi. | Open Subtitles | و قد تكلمت عنهم بإحتقار و ما شعرت به كانت قسوة متعمدة |
Öyle acımasızca konuştuğum için üzgünüm. | Open Subtitles | انا اسف, لقد كانت قسوة من جانبى ان قلت هذا |
Benim durumumda bu çok zor. Hepsini birden aklımda tutamam. | Open Subtitles | مع قسوة حالتي لا يمكني تذكر هذا كله مرة واحدة |
Yol ne kadar zorlu, çatlak ne kadar büyük olsa da hedefin için uğraşırsın çünkü kalbin oradadır. | TED | بغض النظر عن قسوة المسار، وعن حجم الصدع، اندفع نحو هدفك، لأن قلبك هناك. |
ÇOK YAKINDA GERÇEKLEŞECEK BİR zulüm. | Open Subtitles | كل ما كانت الحرب أكثر قسوة كلما قاربت على الانتهاء |
- Tamam, düşündüğünün aksine soğuk, sert olan faktör üçlünün gücüne ihtiyacımız olması Billie ve Christy'i durdurmak için, beğensen de beğenmesen de. | Open Subtitles | قسوة القلب ، في الواقع صعبة لكن قوة الثلاثة بحاجة لها لإيقاف بيلي وكريستي أترغبون في ذالك أو لا |
Buz gibi gevrek bir maddeye, gezegendeki en sert ve en dirençli kayalara hükmetme gücünu veren nedir? | Open Subtitles | ولكن ما هو الذي يعطي شيئاً أكثر هشاشة من الجليد للتفوق على الصخور الأشد قسوة والأكثر مرونة ، لنجدها في كوكبنا ؟ |
Neden daha sert el hareketleriyle tekrar denemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تحاولين قول ذلك بطريقة أكثر قسوة |
Dünyanın tüm denizlerini İspanyol kanıyla boyamış olan özenle seçilmiş en acımasız korsanlar da yanımda olacak. | Open Subtitles | برفقة طاقم اختير بعناية من القراصنة الأكثر قسوة. . . |
acımasız veya adaletsiz olması fark etmez mi? | Open Subtitles | ولا يهم مدى قسوة القانون او ان يكون ظالم |
Hayat bizim beraber olmayı haketmeyeceğimiz kadar acımasız olamaz beraber yemek için. | Open Subtitles | لا يمكن أن تصل قسوة الحياة بأن لا نستحق أن نكون معاً لنأكل |
Sorumluluğu bana yıkmandan daha zalimce bir şey olabilir mi? | Open Subtitles | يا إلهي، هل يمكنكِ تخيل أي شيء أكثر قسوة من جعلي مسئولة؟ |
O zalim kılıçlardan ürkmek bilmeyiz, Çok daha keskinken bizim cesaretimiz. | Open Subtitles | لن نهاب تلك السيوف القاسية فشجاعتنا أشد قسوة |
Bunu yapamazsın, baba. zalimlik olur! | Open Subtitles | لا يمكنك فعل هذا يا ابي إنها قسوة |
Onu kızdan, kızı da ondan ayırmak kutsal evlilik bağıyla bilfiil birleşmelerine izin vermenin sadece yarısı kadar acımasızca olur. | Open Subtitles | تفريقهما عن بعضهما البعض سيكون نصف قسوة كالسماح بربطهما بالزواج المقدس |
Bu zor bir şey, vergi mükellefi olan hissedar paralarının bire kısmını yardım için harcıyorlar ve kim ne diyebilir? | Open Subtitles | إنها قسوة أتعلمون إنهم يضعون بعض أموال دافعي الضرائب المساهمين للمساعدة ومن يستطيع القول؟ |
Bu zorlu geceyi daha az zorlu hale getirdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | أشكرك على جعل هذه الليلة القاسية أقل قسوة |
Bugün muhafızlarınızdan biri işçi arkadaşıma gereksiz bir zulüm uyguladı ve tevazu dersi alması gerekiyor. | Open Subtitles | اليوم، أحد حراسك أظهر قسوة لا مبرر لها إتجاه زميلي العامل ويجب أن يُدرس التواضع. |
Bu kulağa gaddarca gelecek ama treni bekletemeyiz. | Open Subtitles | ...أعلم أنه يبدو نوعاً ما من قسوة القلب و لكن لا يمكننا تعطيل القطار |
Onların yerine Bay Brocklehurst'un soğuk ve amansız zalimliği ile yönetilen... ve daha çok hapishaneyi andıran bir okul vardı. | Open Subtitles | -و مكانها كانت هناك مدرسة أقرب ما تكون الى السجن -يهيمن عليها برود و حقد و قسوة مستر بروكلهرست |
Yoksa çok acımasızlık olur. | Open Subtitles | وإلا ستكون هذه قسوة |
Savaşın soğuk yüzünü daha önce de gördüm, bayım ama kadın ve çocuklara yönelik bir savaşı ilk defa görüyorum ve sizin bu aldırmazlığınız hepsinden beter. | Open Subtitles | لقد شاهدت وجه الحرب من قبل يا سيدي لكني لم أرَ حرباً ضد النساء والأطفال ولا قسوة مثل عدم مبالاتك |
Onun için burada gavaj, yani zorla yedirme yok. Fabrikalardaki gibi gaddar koşullar yok. | TED | فليس هنالك تزقيم او اكل بالقوة لا اوضاع مشابهة للصناعة لا قسوة |
Öyle barbarca... vahşet dolu, adaletsiz şeyler gördüm ki ve ardından tüm bunlara karşı kayıtsızlık. | Open Subtitles | رأيت أشياء وحشية... قسوة وظلم، ثم لا مبالاة بكل ذلك. |