Yaralarının açıklaması için güvenlik nedeniyle bir geri çağırılma bulamadım ama içimden gelen bir ses, şehir ve tarih olan o kağıdı kontrol etmemi söyledi. | Open Subtitles | الآن، لم استطع إيجاد أي نداء سحب سلامة لتفسير إصاباتها، لكن بمجرد الحدس، تفقدت المدن والمواعيد على قصاصة الورق تلك التي وجدناها |
Yanında ki paçavra kağıdı görüyor musun? | Open Subtitles | أترى قصاصة الورق التي بجواره؟ |
Ve Sidney, şu kağıdı geri alabilir miyim? | Open Subtitles | (سيدني ) ، سأستعيد قصاصة الورق التيأعطيتهالك . |
Ve küçük bir kağıt parçası hiçbirşey ifade etmez. | Open Subtitles | و قصاصة الورق تلك لا تعني شيئاً أنت معجب بها |
Bir şeye bağımlıysa ve deli gibi istiyorsa bir kağıt parçası uzak durmasını sağlamayacaktır. | Open Subtitles | عندما تكون مدمناً لشيءٍ ما و تريده بشدّة لن تجعلك قصاصة الورق تبتعد عنه |
Paul'un cüzdanındaki kağıt parçası. | Open Subtitles | (قصاصة الورق تلك من محفظة (بول |