"قصة قديمة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• eski bir hikaye
• eski bir hikayedir
• eski bir masal
• Eski bir hikâye

Benimle ilgili çok eski bir hikaye. Doğduğum günle ilgili.
. إنه قصة قديمة تلازمني لقد ولدتُ بلا مستقبل

Birkaç Jaffa'nın orayı keşfetmesi ve Goauld'dan gizlemesi ile ilgili,... ..çok eski bir hikaye.
قصة قديمة عن مكان إكتشفه منذ زمن طويل بعض الجافا و أبقوه سرا بعيدا عن الجواؤلد

Fakat bu çok eski bir hikaye! Yıldızlarla dolu bir gece kadar eski!
ولكن هذه قصة قديمة جدا ققدم الليل الملئ بالنجوم

Bahisçilere biraz borçlandım. Çok eski bir hikayedir, ama siz de bahisçileri bilirsiniz.
أنها قصة قديمة ولكن أنتِ تعرفين كيف يكون المراهنون

Bir zamanlar yaşadığım İrlanda'da eski bir masal vardır.
ثمة قصة قديمة من (آيرلندا) حيث عشت من قبل

Eski bir hikâye, gerçekten. İyi ile kötü. Doğru ile yanlış.
في الواقع أنها قصة قديمة الخير بمواجهة الشر

Bu eski bir hikaye. Ama sizin 1500 yıllık dostunuzun tam tersi bir hikaye.
إنها قصة قديمة و لكن صديقك العتيق ذو ال 1500 سنة في الديار هو نسخة معدلة بالكامل

Bu çok eski bir hikaye ve bu konuda ne yapacağımı bilmiyorum.
انها قصة قديمة , وأنا حقا ان تعرف ما يجب عمله لانه هذه قصة قديمة.

Profesör olduğum da yazdıkları eski bir hikaye bu. İster misin?
انها قصة قديمة عندما اصبحت بروفيسور للتو

Çok eski bir hikaye, ve birazı doğru birazı ise yanlış.
إنها قصة قديمة جداً بعض منها صحيح والآخر لا

eski bir hikaye vardır.
هناك قصة قديمة تتحدث عن عادات الاباتشى

eski bir hikaye. Dedim ki: ..."Bayan Fournier, nazik olun..."
إنها قصة قديمة "قُلت " استمعي سيدة (فورنير) كونِ لطيفة

Bu çok eski bir hikaye adı Lachchi olan bir kadın hakkında.
هذه قصة قديمة جدا... عن امراه تدعى لاتشتشى.

Dedin ya, eski bir hikaye.
وأيضا , كما قلت , ان هذه قصة قديمة.

Yüzlerce kez duyduğumuz eski bir hikaye.
إنها قصة قديمة سمعتها 100 مرة من قبل

O sadece Cassie'nin annesine olan aşkına iyi gelsin diye uydurulan eski bir hikaye.
إنها فقط قصة قديمة لتجعلهُ يشعر بشكلٍ افضل "حول كونهِ يحبُ والدة "كاسي

Kek karışımları ile ilgili eski bir hikaye var.
وهناك قصة قديمة عن خلطات الكعكة .

eski bir hikaye. Kalbimi kırmıştı.
قصة قديمة انفطر قلبي.

Ama hayat devam ediyor. Aşk ve şöhret için verilen mücadele, eski bir hikayedir.
-ولكن الحياة تستمر, تلك قصة قديمة, الصراع من اجلالحبوالمجديا" بوب"

Kazanç arayışı eski bir hikayedir ama bir çok şeyin ticari fırsat olarak düşünülemeyecek kadar ya çok kutsal veya kamu yararı için çok gerekli sayıldığı bir zaman da vardı.
السعي وراء الربح إنها قصة قديمة لكن كان هناك وقت عندما كانت أشياء عديدة تؤخذ بعين الاعتبار إما بوصفها مقدسة جدا أو ضرورية جدا للمصلحة العامة

eski bir masal.
قصة قديمة

Atını kaybeden bir çiftçiyle ilgili Eski bir hikâye vardır.
هناك قصة قديمة عن مزارع فقد حصانه