Dedem ölmeden çok kısa bir süre önce onu bana verdi... birkaç ay önce. | Open Subtitles | اعطاه لي جدي قبل مدة قصير من مماته... قبل بضعة أشهر |
Hayır, oraya tek başıma gidersem insanlar benim Avatar'dan çıkan çok kısa biri olduğumu düşünür. | Open Subtitles | لا، لو اني هناك وحيدة الناس ستظن أني شخص قصير من فيلم آفاتار آسف . |
Bu kadar kısa zamanda beni gördüğünüz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لمقابلتي في وقت قصير من طلبي لذلك |
Bu kadar kısa sürede benimle buluştuğunuz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لمقابلتي في وقت قصير من طلبي ذلك |
Sen ayrıldıktan kısa süre sonra o da ayrıldı. | Open Subtitles | غادر بعد وقت قصير من مغادرتكِ له |
Bay Green'in buradan ayrıldıktan kısa süre sonra ölmesi hepimizi şok etti. | Open Subtitles | وفاة السيد (جرين) صدمتنا جميعاً بعد وقت قصير من مروره هنا |
Evet, araba onu ezmeden kısa bir süre önce bozulmuş olmalı. | Open Subtitles | نعم, يجب ان يكون توفى بعد وقت قصير من صدمته لسيارة. |
İnfaz edilmesinden kısa bir süre sonra erişimi bile olmaması gereken yüz binlerce bilgisayar dosyasını çalıp bir yere sakladığını öğrendik. | Open Subtitles | وبعد وقت قصير من إعدامه، اكتشفنا أنّ الرجل سرق مئات الآلاف من ملفات الكمبيوتر والتي لم يكن من المفترض اطلاعه عليها، |
Önü kısa, arkası uzun. | Open Subtitles | قصير من الامام .. طويل من الخلف ؟ |
Bu ben bir Ulusal Simyacı olmadan kısa süre önce oldu. | Open Subtitles | حصل ذلك قبل وقت قصير من حصولي على شهادة الكيمياء الدوليه |
Dönüşümüzden çok kısa süre sonra. Ama siz sporlardan etkilenmemiştiniz? | Open Subtitles | بعد وقت قصير من عودتنا - لكن الم تتأثرى بتلك الجراثيم |
Bu olay 11 Eylül saldırısından çok kısa bir süre sonra gerçekleşmiş. | Open Subtitles | وقعت هذه الحادثه بعد وقت قصير من أحداث 11 /19 |
Cece'nin özgür olduğu son geceye bu kadar kısa sürede geldiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | انا فقط اود ان اشكركن جميعا لحضروكن في وقت قصير من بعث الرسالة "من اجل اخر ليلة حرية لـ "سيسي مرحبا يا عارضات الازياء - |
Bu kadar kısa zamanda katettiğin yola hayranım. | Open Subtitles | أقدر مجيئك إلى هنا بوقت قصير من هناك. |
Köylü bir çocuk biz varmadan kısa bir süre önce öldürülmüş. | Open Subtitles | فتى مزارع قتل قريب من الأسطبل قبل وقت قصير من وصولنا. |
5. Helyum tankı tıngırdadıktan ve gravitometre döndükten kısa bir süre sonra kontak patlıyor ve oksijen seviyesi tükeniyor. | TED | 5. بعد وقتٍ قصير من اهتزاز خزان الهيليوم ودوران مقياس الجاذبية، ينفجر المحرك ومستويات الأوكسجين تتدهور. |
Önü kısa, arkası uzun. | Open Subtitles | انه سيء جداً- قصير من الامام .. |
Böylece pandemi, başlamasından kısa süre sonra amacına ulaşamıyor. | TED | بالتالي تنحسر الجائحة بعد وقت قصير من ظهورها. |