Ve onun hikayesi dünya çapında, şehir merkezlerinde kendisini tekrarlıyor. | TED | و تتكرّر قصّته في المراكز الحضرية بمختلف أنحاء العالم. |
Bahse girerim herbirinin heyecan verici bir hikayesi vardır, değil mi? | Open Subtitles | ارَاهن ان كُلّ واحد عِنْده قصّته المثيرة الخاصة، لا؟ |
Eğer hikayesi anlattıklarına uyarsa, Sizi beni öldürme zahmetinden kurtaracağım. | Open Subtitles | لو وافقت قصّته ذلك فسأوفّر عنك عناء قتلي. |
Onun hikâyesi ve tabii bizimki. | Open Subtitles | عن قصّته وقصتنا نحن أيضاً |
Küçük, acıklı deli hikâyesine gizem havası katmaya çalışıyor, o kadar. | Open Subtitles | إنّه يحاول أن يصفّي ذهنه لأجل قصّته الحزينة قليلاً من الجنون |
Ishmael, denize girerek “ruhundaki nemli ve çiseli Kasım”dan kaçmaya hazırlanırken kendi hikayesini anlatmaya başlar. | TED | بدأ اسماعيل برواية قصّته لنا عندما حاول الهروب من كآبته وعدم سعادته وإحباطه على الأرض بذهابه إلى البحر. |
Ama onun hikayesi farklı bir rotaya sapıyor. | TED | لكن قصّته اتخّذت منحى مختلفا. |
Ben, um... hikayesi nedir öğrenmek istedim. | Open Subtitles | أناأقدّرهذا،أنا .. أردتُ معرفة قصّته. |
Bu onun da hikayesi. | Open Subtitles | هذه قصّته أيضاً |
Onun hikayesi buydu. | Open Subtitles | كانت هذه قصّته |
- hikayesi hakkında. | Open Subtitles | - حول قصّته. |
Ama hikâyesi gayet inandırıcı geldi bana. | Open Subtitles | لكن قصّته تبدو معقولة |
Üzgünüm. Onun hikâyesi bitti. | Open Subtitles | أنا آسفة قصّته قد انتهت |
Bu da lanetin, peri masalı hikâyesi yerine sahte anılar koymasına engel oluyor. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}و هذا يمنع اللعنة من استبدال ذكريات قصّته الخرافيّة، بذكرياتٍ مزيّفة. |
Ben hayâli değilim ama o beni hikâyesine bağladı. | Open Subtitles | لستُ شخصية روائية، بل إنه نسجني بنسيج قصّته. |
Ve hikâyesine sadık kaldı... | Open Subtitles | [صوت سكولي] وهو إلتصق إلى قصّته... |
Şimdi hikayesini çocuklarıma anlatıyorum, ve onlar da kendi çocuklarına anlatacaklar... ve böylece sürüp gidecek. | Open Subtitles | الآن أروي قصّته لأطفالي، وهم سيخبرونها لأطفالهم ولذا هو سيستمرّ |