Mağdurlar davalarını takip etmek istediklerinde karar vermeleri için bir süre tanınır. | Open Subtitles | مسوح بالوقت للضحايا ليقرّروا إن كانوا يريدون متابعة قضاياهم |
- Kaç davalarını finanse ettiniz? | Open Subtitles | كم من قضاياهم قمتم بتمويلها؟ |
Diğer avukatların orantısız çalışma saatleri onların, davalarının hâlâ öncelikli olup olmadığı konusunda merak ettirir. | Open Subtitles | لكن الزيادة في ساعات عمل المحامين المساعدين تجعلهم يظنون أن قضاياهم لم تعد لها الأولوية |
Dedektiflerim davalarının mahkemeye... gelmesini yıllarca beklemek istemiyor. | Open Subtitles | أكثر عدلاً محققيني لا يحبون إنتظار سنوات لجعل قضاياهم بالمحكمة أيضاً |
Her daim bana davalarıyla alakalı konuşamadıklarından yakınır durur. | Open Subtitles | وهو دائما يقول لي كيف انهم لا يستطيعون التحدث عن قضاياهم |
Bir de kendi davalarıyla da uğraşabilecek birkaç kişi ver sana söz veriyorum bunlarının her birinin yerini bulacağım. | Open Subtitles | وأستدِرُّك بعض الأشخاص ليعملوا معي فيما بين أعباء قضاياهم العادية وأعدك أن أحدّد مكان هؤلاء الناس عن آخرهم. |
Kadın ve Omar Velez birbirlerine taş atma mesafesinde bulundular ama kentsel coğrafyanın acımasız oyunu sayesinde davalarının birbirleriyle bağlantısı yok. | Open Subtitles | "هي و"عمر فيليز تم إكتشافهم بجانب بعضهم البعض ولكن قضاياهم لم تكن مرتبطه |
Yıllardır davalarıyla ilgileniyorum. Onlar da senin gibi. | Open Subtitles | لقد اتخذت رعاية قضاياهم سنوات. |