Zamanının çoğunu, bacaksız piyanosunun yanında, portakal kabukları ve yenmiş elmalarla birlikte, yerde yatarak geçirdi. | Open Subtitles | قضى معظم وقته راقداً على الأرض امام البيانو محاط بقشر البرتقال ونوي التفاح |
Babam Zamanının çoğunu yollarda harcadı. | Open Subtitles | أبّي قضى معظم وقته على الطريق. |
Zamanının çoğunu üçüncü temyiz başvurusuna hazırlanarak geçiriyordu. | Open Subtitles | قضى معظم وقته وهو يستعد لطعنته الثالثة |
Bu Dev Tembel Hayvanlar, muhtemelen, zamanlarının çoğunu dört ayak üzerinde geçirdi. | Open Subtitles | هذا الكسلان العملاق في الغالب قضى معظم وقته في المشي على أربع أطراف |
Bayan Walker kocasının boş zamanlarının çoğunu garajda geçirdiğini söyledi. | Open Subtitles | السيدة (والكر) قالت أن زوجها قضى معظم وقته في المرآب |