"قضية كبيرة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• büyük bir dava
• önemli bir dava
• için o kadar da önemli değil

Sonunda yüzünü yukarıdakilere gösterecek kadar büyük bir dava buldun.
في النهاية حصلت على قضية كبيرة لتضع وجهك كواجهة عليا

İşler kötü giderse bizim için kötü sonuçları olabilecek büyük bir dava.
حسنٌ، هذه قضية كبيرة مع احتمال كبير من الهبوط

Jonas, büyük bir dava için Chicago'ya gitmemi istedi. Öyle mi?
يونس يريدني أن أذهب إلى شيكاغو في قضية كبيرة

Dinle Mike, sanırım elimizde çok önemli bir dava var.
نظرة ، مايك ، اعتقد ان لدينا قضية كبيرة هنا.

Halbuki ortada çok büyük, çok önemli bir dava var James.
لن يكون هناك قضية. ولدينا قضية هنا جايمس. هناك قضية كبيرة.

- Kızın siyah biriyle evleniyor. - Bu aslında benim için o kadar da önemli değil.
هذه ليست قضية كبيرة إلي - نعم ، و لا أنا أيضاً -

büyük bir dava aldığında muhteşemsin.
انك تكون عظيم عندما تحصل على قضية كبيرة.

Çünkü büyük bir dava.
عليّ أن أقوم بقراءة ذلك المستند قريباً إنّها قضية كبيرة

Eğer bütün bu kanlı pisliklerin aynı örgüte mensup olduklarını ispatlayabilirsek ve büyük bir dava açabilirsek işte o zaman onları durdurabiliriz.
إذا عرضنا هؤلاء الفلاحين المتعطشين للدماء كلهم مرتبطون بنفس المنظمة الإجرامية يمكننا بناء قضية كبيرة

İyi iş, akıllı kız. 10 yıllık polisim, bu kadar büyük bir dava çözemedim.
انا اعمل بالشرطة منذ 10 سنوات ولم احصل على قضية كبيرة كهذه

büyük bir dava üzerinde çalışıyoruz Rupert da bunun içinde.
أننا نعمل في قضية كبيرة. وروبرت هو مدخلنا.

Geçen sene şu milis tiplere karşı büyük bir dava idare etmişe benziyor.
يبدو أنه حكم قضية كبيرة ضد بعض من هؤلاء الميليشيات العام الماضي.

- büyük bir dava olmalı. - Bir kalpazanın peşindeyiz...
-لابد انها قضية كبيرة الهدف هو مزور كبير

büyük bir dava için Washington'a gelmisti.
جاء للعاصمة ليرافع عن قضية كبيرة

büyük bir dava için 6 ay çalıştın.
أمضيتِ نصف عام تعملين على قضية كبيرة

Bu önemli bir dava ve en azından bir ay sürecek.
هذه قضية كبيرة وسوف تستمر ما يزيد عن شهر

İkiniz de önemli bir dava üzerinde çalışıyorsunuz.
كلاكما تعملان بجد على حل قضية كبيرة

Bir dahaki sefere sana önemli bir dava vereceğim.
المرة القادمة سـأوكل اليك قضية كبيرة

Onlar için önemli bir dava.
هذه قضية كبيرة لهم