- Haydutlar onu vurmuş. - Mallarımız. Mallarımıza ne olmuş? | Open Subtitles | قطاع الطرق قتلوه بضائعنا , ماذا عن بضائعنا ؟ |
Haydutlar arasında bile, Tajomaru zamparalığı ile ünlüdür. | Open Subtitles | حتى بين قطاع الطرق تاجومارو مشهور بأنه زير نساء |
Onlar asker değil, haydut. Altın değil, silah ve cephane peşindeler. | Open Subtitles | ليسوا جنوداً , أنهم قطاع الطرق لا يهتمون بالذهب بل بالأسلحة والذخيرة |
Bu görevi haydutların icabına bakarak çabucak bitireceğim ve beraber Konoha'ya döneceğiz. | Open Subtitles | سأذهب وأنهي المهمة بسرعة بالتخلص من قطاع الطرق وسنعود إلى القرية معاً |
Korsika'ya eşkıya aramaya gelmişti. | Open Subtitles | التي جاءت إلى كورسيكا للبحث عن قطاع الطرق |
O kadar zeki ki, Haydutları takip etmesine bile gerek yok. | Open Subtitles | إنه بارع للغاية لا يحتاج إلى مطاردة قطاع الطرق |
Bu köyde kendilerini haydutlardan korumaya çalışan 99 aile var. | Open Subtitles | هذه القرية تسكنها 99 عائلةَ لحماية أنفسهم من قطاع الطرق |
Uzun şapkalı Haydutlar servet ediniyorlardı. | Open Subtitles | فى اغلب الاحيان الثروات كان يملكها قطاع الطرق فى قباعتهم الطويله |
Yoksa başımız eğik eve dönerken bu Haydutlar bizi tek tek avlar. | Open Subtitles | وإلا قتلنا قطاع الطرق في طريق عودتنا الطويل إلى الوطن |
Diyelim ki katiller, Haydutlar... ve onun sözlerini işittiler... o zaman küçük kızın durumu ne olur? | Open Subtitles | ولنفرض أنهم قطاع الطرق وسمعوا كلامه ماذا سيكون موقف الصغيرة حينها؟ |
O Haydutlar da beni onunla birlikte gördüler. | Open Subtitles | أيضا قطاع الطرق هؤلاء شاهدوني معها سابقا |
Bütün Haydutlar haritanin pesine düsüp Hayalet Pazarina akin etmisti. | Open Subtitles | جميع قطاع الطرق أتوا إلى سوق الأشباح للبحث عنها |
Sadece Haydutlar olsa, Japon ordusu da pesindeymis. | Open Subtitles | ليس فقط قطاع الطرق ورائها بل الجيش الياباني أيضاً يبحث عنها |
Bence de askere benzemiyorlar. Bunlar haydut. | Open Subtitles | لا أعتقد أنهم جنوداً أيضاً أنهم قطاع الطرق |
haydut çeteleriyle köle tüccarları yolcu gibi davranarak buraya sık sık uğruyormuş. | Open Subtitles | في الآونة الأخيرة ، يكثر قطاع الطرق وتجّار العبيد ويدّعون بأنهم مجرد عابري سبيل. |
Böylece haydutların onu benden alması tehlikesi ile karşılaşayım, öyle mi? | Open Subtitles | وأخاطر بأحتمال سرقتهم من قبل قطاع الطرق ؟ |
İdam sırasında haydutların aralarında konuştuğunu duymuş. | Open Subtitles | لقد سمع قطاع الطرق يتحدثون بينما كانوا ينتظرون إطلاق النار |
Korktum. Bu bölge çok tehlikeli. Buralarda eşkıya var. | Open Subtitles | أنا كنت خائف, الوضع صعب هناك قطاع الطرق فى جميع الأنحاء |
Vali, bence en adil çözüm yolu bütün bu eşkıya ve katilleri bağışlamaktır. | Open Subtitles | أظن أن الحل العادل الوحيد هو العفو عن قطاع الطرق والقتلة هؤلاء |
Onlara bi isim takmıştık. onlara büyük olayların Haydutları derdik. | Open Subtitles | كان لدينا اسم لهم كنا ندعوهم قطاع الطرق الخطرون. |
Pek bir şeyim yok ama haydutlardan biraz gümüş saklayabildim. | Open Subtitles | لا أملك الكثير ولكني أخفيت بعض الفضة من قطاع الطرق |
Hanzaki Snack Fuuma'da bana birçok özel hizmette bulundu. | Open Subtitles | أولئك قطاع الطرق كانوا يهابونني وعرضوا بتقديم خدمات خاصة لي |
Ve dünyadaki tüm eşkıyalar, hırsızlar, bizi avlamaya çalışabilir. | Open Subtitles | و قد يطارنا قطاع الطرق اللصوص و القتلة من كل الدول |
15 yaşındayken, üç haydutu öldürdün. | Open Subtitles | عندما كنت في الخامسة عشرة من عمرك قتلت ثلاثة من قطاع الطرق |