Hatırlarsanız o ahşap borunun içinden bir kağıt parçası çıkarmıştım. | Open Subtitles | أنت تذكر أني أخرجت من الإنبوب قطعة ورق صغيرة ؟ |
Bir düşünün, efendim, 10,000 $'ın etrafında sarılı tam buna benzer bir kağıt parçası bulunuyordu. | Open Subtitles | بالتفكير بالأمر كان هناك قطعة ورق كهذه ملفوفة حول الـ 10 آلاف |
Neruda'nın bir kağıt parçasına yaptığı çizimleri buldum, Tahrir'de bir sahra hastanesinde ve Kahire'deki Mamluk anıtmezarından bir 'hayır' almaya karar verdim. | TED | وجدت عملا لنيرودا مخربشا على قطعة ورق في مستشفى ميداني في ميدان التحرير, وقررت أن آخذ لاء من الضريح المملوكي في القاهرة. |
Bu sabahki kavgamızdan sonra bir kağıda bir şeyler yazmışsın. | Open Subtitles | بعد أن تعاركنا هذا الصباح كتبت شيء على قطعة ورق |
Sırf bir kâğıt parçası nedeniyle sana daha yakın olacak... seni daha fazla sevecek değilim. | Open Subtitles | أنا لن أكون الأقرب الى نفسكِ ولن أحبّكِ أكثر بسبب قطعة ورق |
"belki bir gün boşanabiliriz" yazılı o saçma iki parça kağıdı imzalamasını istemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أطلب من عروسي قبل أسبوعين من زفافنا :أن توقع قطعة ورق تقول |
Üzerinde biraz mürekkep olan basit bir parça kağıt. | TED | مجرد قطعة ورق عادية عليها القليل من الحبر. |
Ve günün birinde, bir kağıt parçasını imzalayıp ailemi sona erdirmem mi gerekiyor? | Open Subtitles | في يوم واحد , من المفترض أن أوقع على قطعة ورق وأنهي عائلتي ؟ |
Ama benim bir şeye, kanıta senin ne yaptığını bildiğini söyleyen bir kâğıt parçasına ihtiyacım var. | Open Subtitles | لكني أريد شيئاً، دليلاً قطعة ورق تقول لي أنك على علمٍ بما فعلت |
Hastanenin çatısında bir kağıt parçası gibi süzülüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت مثل قطعة ورق قذرة ملقاة هناك فى المستشفى |
Tek istediğim, üzerinde oraya gidebileceğim yazan mühürlü bir kağıt parçası | Open Subtitles | كل ما أريده منك هو قطعة ورق مختومة تقول أنه مصرح لي بالذهاب |
10.000 dolar değerinde bir kağıt parçası. | Open Subtitles | قطعة ورق تساوي عشرة آلاف دولار |
-Megan'ın boğulan kurbanımız Doug'ın cebinde bulduğu bir kağıt parçası. | Open Subtitles | A قطعة ورق مايجن وَجدتْ في ولد سمك مملحِ... جيبدوغ. |
Yani, aptal bir kağıt parçası bizi kabul edilebilir yapacaksa almaya uğraşalım. | Open Subtitles | أَعْني، إذا a قطعة ورق غبية الذي ذاهِب إلى إجعلْنا مقبول، ثمّ دعنا نَختارُه. |
Eve döndüğünde, bir kağıt parçasına 7 kez onun ismini yaz. | Open Subtitles | متى وصلت اكتب اسمة سبع مرات على قطعة ورق |
40 milyon dolarlık uyduya değil de, bir kağıt parçasına mı inanıyorsun? | Open Subtitles | هل ستصدقين قطعة ورق أو قمر صناعي بـ 40 مليون دولار |
Ayrıca benim de onlara bakacağını kanıtlamak için bir kağıt parçasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ولا أريد قطعة ورق لتثبت بانكِ ستكونين هناك لأجلهم. |
Ve unutma, emin olmadığın bir şeyse kağıda sürt. | Open Subtitles | وتذكر، إذا لم تكن متأكداً من كمية الدهن افركه على قطعة ورق |
Oturun bir kağıda isteğinizi yazın yazarken şimdiki zaman kullanın, | Open Subtitles | اجلس واكتبه على قطعة ورق اكتبه بصيغة الحاضر |
Küçük bir kâğıt parçası sayesinde üzerimdeki tek gücün de gitmiş oldu. | Open Subtitles | قطعة ورق صغيرة والسلطة التي تملكينها ضدي قد ذهبت |
Ufak bir kağıda gerçek numaramı yazdım ama daha sonra onun yerine kağıdı buruşturup uydurma bir numara yazdım. | Open Subtitles | لقد كتبت رقمى الحقيقى على قطعة ورق ثم طويته و كتبت رقم زائف مكانه |
Johnny, evlilik belgesinin bir parça kağıt olmasının sakıncası ne? | Open Subtitles | جوني ما الضرر هنا في شهادة الزواج ما هي إلا قطعة ورق |
O maymunla bir yığının üzerine oturur sanki üzerine yeni yazılmış bir şiir varmış gibi bir kağıt parçasını eline verirdim, | Open Subtitles | -سأجلس هذه القردة علي شيء مرتقع -و سأضع في يديها قطعة ورق كما لو كانت قصيدة شعرية كتبتها |
Ama püf noktası şu: Eğer harika bir bayrak, haşin bir bayrak tasarlamak istiyorsanız, tıpkı Şikago ya da D.C.'nin harika bayrakları gibi, bir kâğıt parçasına iki buçuğa dört santimetrelik dikdörtgen çizerek başlayın. | TED | و لكن ها هنا الخدعة إذا أردت تصميم علم جيد، علم رائع مثل علم شيكاغو الرائع أو علم العاصمة التي لها أيضا علم عظيم إبدأ برسم مستطيل أبعاده واحد إلى واحد و نصف إنش على قطعة ورق |
Bir parça kağıdın üstünde yazılı olan isimden ibaretim. | Open Subtitles | أنا اسمٌ على قطعة ورق. |
Bir parça kağıtta iş görürdü. | Open Subtitles | قطعة ورق كانت لتفي بالغرض |