Sanırım Büdü göğüs kafesime doğru tırmandı. | Open Subtitles | أعتقد بأنها إحداها قد صعدت إلى قفصي الصدري |
kafesime gitsem iyi olur. Başladığını hissediyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن عليَّ الذهاب إلى قفصي ، أشعر به يبدأ. |
kafesimde onun hareketlerini taklit ederdim ve gizli bir sanat olan Ninjitsu'yu örgendim. | Open Subtitles | مقلداً حركاته من قفصي وأتعلم فن النينجا الغامض |
Şu an kafesimde olmak, aynama bakmak salıncağımı ve küçük çıngırağımı görmek için neler vermezdim. | Open Subtitles | كم أتمني لو أعود إلى قفصي حيث مرآتي وأرجوحتي وجرسي الصغير |
Buradakini bir Kree kızı yaptı, göğüs kafesimi söküp çıkarmaya çalıştı. | Open Subtitles | لديهنا، فتاة من الكري حاولت أن تنزع قفصي الصدري |
Aki hiçbir söz için vakit harcamadı ve dövüş sırasında benim kafesim kırılmıştı. | Open Subtitles | لم يضيع ساكي وقته في الكلام وخلال المعركة كُسر قفصي |
Ondan önce, Efendi Yoshi'nin yavru faresiydim kafesimden onun hareketlerini taklit ederdim ve Ninja gizli sanatlarını öğrendim. | Open Subtitles | قبل هذا الوقت كنت حيواناً أليفاً لمعلمي يوشي أقلد حركاته من قفصي وأتعلم سر فن النينجا |
Belki de bunu kutlamak için kafesimin etrafına dışkı atarım. | Open Subtitles | ربما يجب أن أقذف بعض البراز في أرجاء قفصي إحتفالاً |
Dizliği de taşırıyorsun, göğüs kafesime bastırıyorsun bir de! | Open Subtitles | بل إنك تجاوزت المسند تماماً لتحفر في قفصي الصدري |
Nefesimi görebiliyorum. Ve toplarım göğüs kafesime kadar çıktı. | Open Subtitles | يُمكنني رؤية تنفّسي، وخصيتاني فوق عند قفصي الصدري. |
kafesime mi işedin? Orospu çocuğu. | Open Subtitles | أنت قضية حاجتك في قفصي , أيها اللعين ؟ |
Şimdi kafesime geri dönmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد العودة إلى قفصي الآن |
Bir kez kafesime yaklaş da sana vurayım. | Open Subtitles | افتح قفصي حالاً سأضربك |
Sana sadece göğüs kafesimde yaşayan bir çift hiçbir yere sığmayan ikizleri ziyaret hakkı vermiyorum. | Open Subtitles | لست فقط أعطيك حقوق الزيارة الكاملة لهذا التوأمين النشيطين اللذان يعيشان في قفصي الصدري |
kafesimde Birçok Oda Var, Gül Rengi Ve Karanlık. | Open Subtitles | قفصي فيه عدة غرف , فولاذية و مظلمة |
Çok oda var benim kafesimde Süslü ve karanlık | Open Subtitles | قفصي فيه عدة غرف , فولاذية و مظلمة |
YıIdızlı kafesimi adres olarak verebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إرسالها إلى هنا، بفضل قفصي المترف |
En azından kafesimi seçebilirim.. | Open Subtitles | أقل ما يمكنني فعله هو إختيار قفصي بنفسي |
Uyandığımda kafesimi kilitlemeyi unutmuşlardı. | Open Subtitles | إستيقظتُ و كانوا قدْ نسوا إغلاق قفصي |
Benim kafesim seninkinden daha büyük ama sonuçta bir kafes. | Open Subtitles | قفصي يبدو أكبر من قفصك لكنه لا يزال قفصاً |
Göğüs kafesim! | Open Subtitles | أهه! قفصي الصدري! |
Hey, oldu. Şimdi kafesimden çıkabilirim. | Open Subtitles | حسناً ، الآن أستطيع .. الخروج من قفصي |
Çık kafesimden, çık dışarı. | Open Subtitles | أخرج من قفصي , أخرج |
Arzum altın kafesimin dışında özgür olabilmekten başka bir şey değil. | Open Subtitles | أنا لا أريد سوى أن أتحرّر من قفصي المذهّب |