Çünkü, açık söyleyeyim, hafif konjestif kalp yetmezliği diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لأنه، فقط لنكون صريحين، ليس هناك شيء اسمه قصور قلب احتقاني بسيط. |
Çürüyen bağırsağın büyük bir kısmını almayı başardık ama sonra konjestif kalp yetmezliği baş gösterdi. | Open Subtitles | لقد تمكنا من إزالة أغلب الأمعاء المتنخرة، ولكنه أصيب بعدها بقصور قلب احتقاني. |
konjestif kalp yetmezliği var. | Open Subtitles | إنها في حالة فشل قلب احتقاني. |
Jason gayet iyiyken bir gün damarlarında tıkanıklık olduğunu hafif konjestif kalp yetmezliği olduğunu söylediler. | Open Subtitles | (جايسون) كان على مايرام، ثم في يوم ما، قالوا أن لديه بعض الانسدادات، قصور قلب احتقاني بسيط، |