"قلتهُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• dedin
• söylediğim
• dediğimi
• söylediğin
• söylediklerim
• söylediğimi
• söylediklerin

Geçen gün dedin ki...
في اليوم الآخر .. ـ قلتِ ـ أعلم ما الذيّ قلتهُ

Ne dedin sen bana, ihtiyar?
مالذي قلتهُ إليّ، أيها المُسن؟

19 yaşındayken söylediğim bir şeydi.
إنهُ شيء قلتهُ وأنا بِـعُمر الــ 19، هل مازال في عقلك؟

- Ne dediğimi duymadın mı?
ألم تسمع ما اللذي قلتهُ للتو ؟

Senin her zaman söylediğin şeyi söyledim... vicdanlarıyla oy vermelerini.
كل ما قلته هو ما قلتهُ لي أن يصوتا لضميرهما

söylediklerim için özür dilerim.
أردتُ أن أعتذرَ عمّا قلتهُ سابقاً

Şimdi gözlerimin içine bak ve sana ne söylediğimi anladığını göster.
لذا أنظر إلى عيناي وأفهم ما قلتهُ لكَ للتو

Veliaht Prens'in yıldızı ile ilgili söylediklerin doğru mu bari?
...ما قلتهُ بشأن نجم وليّ العهد هل ذلك صحيح حتى؟

Sen az önce ne dedin?
مالذي قلتهُ للتوّ بحقِّ الجحيم؟

Tanrim. Ne dedin herife?
تبّاً، مالذي قلتهُ له؟

Ne dedin sen?
ما الذي قلتهُ ؟

Tanrım. Ne dedin herife?
تبّاً، مالذي قلتهُ له؟

Ne dedin sen?
ما الذي قلتهُ للتو؟

- Sana söylediğim şeyi hatırlayıp baktın mı?
هل تذكرت ما قلتهُ و بحثت عنهُ؟ نعم

söylediğim tek gerçek şey oydu.
كان الشيء الحقيقي الوحيد الذ قلتهُ لك.

Dün söylediğim bazı şeylerle ilgili.
بشأن ذلك الكلام الذي قلتهُ هناك

Mary, bebeğin Katolik olmasıyla ilgili ne dediğimi biliyorsun.
"ماري"، أنتِ تعرفين ما قلتهُ بشأن أن يكون الطفل كاثوليكياً

Ben de, "Hayır, anne ben avukat olmak istiyorum." dedim. Sonra ne dediğimi hatırlamıyorum.
قلت: "لا، أمي، أريد أن أكون محامياً" بعدها لا أتذكر ما قلتهُ

söylediğin buydu.
حسناً, ذلك ما قلتهُ أنتَ و الذي غير منطقي أصلاً

Bu mahkemede söylediğin her şey, kesinlikle yüzde yüz doğru mu?
أهنالكَ كلمة مما قلتهُ بهذه المحكمة كانت صحيحة تمامًا؟

Jacob'ın ölümünü kabullenmekle ilgili dün söylediklerim o şekilde söylemek istememiştim.
حيالَ ما قلتهُ البارحة (حيالَ نسيانِ (جايكوب لم أكن أعني ذلك

söylediklerim için özür dilerim dedim.
لقد قلت انا اسفة لما قلتهُ لكِ

Ona söylediğimi savunurken bana gerçek özür olmadığını söylemiştin.
عندما دافعتُ عن ما قلتهُ لهُ أخبرتني أنتَ أنهُ لم يكن إعتذاراً حقيقياً

Bugün yakalanmak hakkında söylediklerin, doğru muydu?
هل كان ذلك صحيحاً ما قلتهُ سابقاً, حول الاعتقال؟