Ben, sen değilim ve sadece çenesini kapamıyor diye öyle dedim. | Open Subtitles | وقد قلتُ ذلك فقط لإسكاته إذاً فأنتِ لا ترينَ أن أطردهم |
- Tabii öyleydi, ben de öyle dedim. | Open Subtitles | إنّكِ مُحقّة تماماً بكونها غلطته، وقد قلتُ ذلك. |
Neden öyle dedim bilmiyorum. | Open Subtitles | انس الأمر لستُ أعلم لماذا قلتُ ذلك |
Herkesin beni dinlemesini istediğim için öyle söyledim. | Open Subtitles | قلتُ ذلك لأنّي أردتُ من الجميع أن يطيعوني |
Öyle bir şey dedim mi? | Open Subtitles | هل قلتُ ذلك ؟ |
Ben öyle diyorum da ondan. | Open Subtitles | لأنني أنا قلتُ ذلك |
- Ben demiştim, dostum. | Open Subtitles | لقد قلتُ ذلك, يا صّاح. |
- Kaçmadım. Yine öyle dedim, değil mi? | Open Subtitles | لقد قلتُ ذلك مجدداً |
Niye mi öyle dedim? | Open Subtitles | لماذا قلتُ ذلك الكلام ؟ |
Bilmem. Niye öyle dedim bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري لِم قلتُ ذلك |
- Doğru, doğru, öyle dedim. | Open Subtitles | صحيح؟ ـ صحيح! قلتُ ذلك |
- öyle dedim çünkü... | Open Subtitles | - . .لقد قلتُ ذلك فقط لأنك . |
Suratımı böyle görünce sinirden öyle dedim. | Open Subtitles | -لقد قلتُ ذلك |
Sana öyle söyledim çünkü sonradan başımın ağrımasını istemedim. - Bak, iyi eti pişirmek zaman ister. | Open Subtitles | قلتُ ذلك لأني لم أرغب في أن يتغلب علي اللحم الجيد يتطلب وقت ليطيب |
öyle söyledim çünkü tam da o sıra tanıştığım en berbat kişi olduğunu ve hayatımı cehenneme çevirdiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | هذه نفس المرأة الّتي قلت عنها أنّها شريرة لدرجة أنّها لم تظهر في صور زفافكما. لقد قلتُ ذلك لأنّهُ في ذلك الوقت، ظننتُ أنّها أسوء امرأة قابلتها في حياتي، ولقد قامت بجعل حياتي جحيما على الأرض. |
öyle söyledim,çünkü biliyordum. | Open Subtitles | قلتُ ذلك لأنني عرفت |
- Çünkü öyle diyorum. | Open Subtitles | -لأنني قلتُ ذلك |
- Çünkü öyle diyorum. | Open Subtitles | -لأنني قلتُ ذلك -يا إلهي |
- İlk günden demiştim. | Open Subtitles | قلتُ ذلك في اليوم الأول |