ويكيبيديا

    "قلقها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • endişe
        
    • endişelerini
        
    • endişelendiğini
        
    • endişesini
        
    Diğer türler için de endişe duyabiliyorlar. TED وقد أظهرت قلقها بالنسبة لمخلوقات أخرى كذلك.
    2015'te Minneapolis polis departmanları yerel topluluklarının çok sık güç kullandığından endişe duyduğunu bildirdi. TED في عام 2015، صرح لنا قسم شرطة منيابولس بأن ساكنة المنطقة أعربت عن قلقها حيال استعمالهم للقوة بشكل متكرر.
    Ve her hafta gelip pek bir katılım göstermediğine dair endişelerini dile getirdi. Open Subtitles وقد وضحت قلقها من أنكي في كل اسبوع تذهبين ولم تكوني حقا تشاركين
    Bunu yapacaktım ama ekipten bazıları bununla ilgili endişelerini dile getirdi. Open Subtitles كنت على استعداد للقيام بذلك، ولكن بعض أفراد الطاقم أعربت عن قلقها.
    Röportajımızın devamında, Savcı Bashir bana ne kadar endişelendiğini söylüyor hükumetin Taliban'la, onu öldürmeye çalışan insanlarla, görüşmelerinin olası sonuçlarından, TED لاحقاً أثناء مقابلتنا، أخبرتني بشير المدعية العامة عن قلقها بشأن النتيجة المحتملة إذا قامت الحكومة بمفاوضات مع طالبان، المجموعة التي كانت تحاول قتلها.
    Dün gece, Sarita ölmeden önce, bana kardeşi için endişelendiğini söyledi. Open Subtitles بالأمس قبل وفاة "ساريتا" أعربت لي عن قلقها بشأن شقيقها
    Bence annen birçok endişesini sana aktarıyor. Open Subtitles أظنّ أنَّ أمّكِ تنقل لكِ الكثير من قلقها
    Biyolojik ve evrimsel olarak belirlenen yüksek endişe durumundaki bir anneye. Open Subtitles وجود أم اشتدت حالة قلقها هي ضرورة بيولوجية تطورية
    Böyle düşünmene sevindim. Otelin sahibi endişe ettiğini söylüyor. Open Subtitles انني سعيد جيدا لسماعي بذلك انها مديرة الفندق تعبر عن قلقها عليكي
    Onun merdivenlerinden düştüm. endişe etmekte haklı. Open Subtitles حسناً لقد سقطت من على سلالمها فلا تساؤل عن قلقها
    Kulenin faaliyete başlamasından büyük endişe duyulduğunu belirtti. Open Subtitles وإذ تعرب المجموعه عن قلقها البالغ حول بدء البرج
    Ekip üyesi hakkındaki endişelerini dile getirişini ve sonrasında o kişinin köstebek oluşunu söylüyor. Open Subtitles وأنها أعربت عن قلقها بشأن عضو بالفريق والذي اتضح لاحقاً أنه يعمل كجاسوس
    Babam, çeki bozdurmaya bankaya giderken, annem endişelerini bana yöneltti.. Open Subtitles "أثناء هرع أبي للمصرف، وجّهت أمّي قلقها لي"
    Bay Reynholm, Japonların endişelerini olduğunu biliyorsunuz, değil mi? Open Subtitles سيد " رينهولم" ، هل تعلم ان اليابان أبدت قلقها ؟
    Hint hükümeti endişelerini dile getirdi ve arabuluculuk yapmaya karar verdi. Open Subtitles "و أعربت الحكومة الهندية عن قلقها" ".. و قررت التدخل"
    Senin için ne kadar endişelendiğini tahmin bile edemezsin. Open Subtitles أنت لا تملك أدنى فكرة عن مدى قلقها عليك
    Yakalandığı konusundaki kendi endişesini sanki benim için endişeleniyormuş gibi davranarak gizliyor. Open Subtitles إنها تخبئ قلقها بشأن أن يكشف أمرها بتصرفها وكأنها قلقة بشأني
    - Klüpteki diğer öğrenci hakkında endişesini dile getirdi mi? Open Subtitles وهل عبّرت عن قلقها بسبب طالب آخر من النادي؟ - أجل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد