Tamam. kalemini çaldın, sonra adama yalan söyledin sonra da Altı'ya yalan söyledin. | Open Subtitles | حسناً , إذن فقد سرقت قلمه وبعدها كذبت عليه وبعدها كذبت على السادسة |
Bay Noda'ya kalemini çıkarmasını söyleyin. Max bizim adamımız. | Open Subtitles | قولي للسيد نودا أن يجهز قلمه ماكس هو رجلنا |
Eğer Fonico kontratını alırsanız, Bay Noda 50-50'yi kabul edecek. Bay Noda'ya kalemini çıkarmasını söyleyin. Max bizim adamımız. | Open Subtitles | قولي للسيد نودا أن يجهز قلمه ماكس هو رجلنا |
Sonra 5 renk kalem alevler içinde masaya yuvarlandı ve tamamen eridiler. | Open Subtitles | ثم قلمه ذو الخمسة ألوان تقلب نحو اللهب على مكتبه وذاب بالكامل |
- Ağabeyinin kılıcının kaleminden daha keskin olmasını umut etmelisin! | Open Subtitles | عليك أن تأمل أن سيف أخيك أكثر حدة من قلمه |
Kocanın son günlerde kalemini nereye batırdığı benim için öncelikli bir konu değil yani. | Open Subtitles | فأين يضع زوجك قلمه هذه الأيام ليس من أولوياتي. |
Vergi zamanında muhasebecimin karşısında oturmuş kalemini, iyi saklanamamış bir kınamayla, vergi beyannamemin bağış satırına yavaşça vurmasını izliyordum. | TED | في وقت الضرائب، وجدت نفسي أجلس في مقابلته أشاهده وهو ينقر قلمه ببطء على خط العطاء الخيري من عائد الضرائب الخاص بي بهذه النظرة التي تحمل الرفض السيىء |
Birisi kalemini düsürecek ve o da masanin altina yuvarlanacak. | Open Subtitles | احدهم يسقط قلمه و يتدحرج تحت مكتبك |
Biz tam çıkmadan önce tükenmez kalemini hangisine koydu gördün mü? | Open Subtitles | هل لاحظت أين وضع قلمه فور مغادرتنا ؟ |
Bekleyin. Sanki tikliymiş gibi kalemini çiğniyordu. | Open Subtitles | إنتظر، كان يمضغ قلمه كأنها حالة عصبية |
Teddy az önce kalemini mürekkebe mi batırdı? | Open Subtitles | هل وضع تيدي قلمه في المحبرة مؤخرا؟ |
Ona beddua ettiğimi biliyor, üstelik kalemini çaldığımı düşünüyor. | Open Subtitles | أسراري و أنني قمت بلعنه و سرقت قلمه. |
Onun iyi kalemini çalıp okula götürdüğün zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أو من "جيفرسون"؟ تتذكر تلك المرة عندما سرقت قلمه الجميل وأخذته إلى المدرسة؟ |
Anlaşılan birileri şirketin kalemini Hintli mürekkebine batırmış. | Open Subtitles | يبدو أن احدهم غمس قلمه في حبر الهند |
Dolma kalemini hazırlıyor. | Open Subtitles | أزال غطاء قلمه ورسم مثلث |
Adamın kalemini ne diye aldın? | Open Subtitles | ماذا تتخذ قلمه عنه؟ |
kalemini burada unuttuğunu söyledi. | Open Subtitles | قال انه قد نسيَ قلمه هنـا |
Hemingway'in kalemini aldım beyler! | Open Subtitles | يا رفاق، لقد حصلت على قلمه |
Ucu sivriltilmiş bir kalem alıyor, göz bebeğine batırıyor ve çeviriyor. | Open Subtitles | أنه يأخذ قلمه المدبب ويغرسه فى حدقة عينه ويبرمه |
"Ona ihtiyacım var!" diye bağırıyor bir yandan kalem ararken. | Open Subtitles | يصرخ بحثاً عن قلمه ليكتب رسالة حب لها "صارخاً، "احتاجها" "احتاجها أثناء بحثه عن قلم |
Ağabeyinin kılıcının, kaleminden daha keskin olması için dua etmen gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن تأمل أن يكون سيف أخيك أكثر حدة من قلمه |