Bir geneleve gidip, kolundan çekip, iğnesini alıp, eline de bir kalem verip, "Al,imzala şu siktiğim boşanma evrağını,keş" mi deseydim. | Open Subtitles | أذهبُ لـبعض بيت الدعارة و أخرجها و أنتزع الابر من يدها و أعطيها قلمٌ لعين و أقول , هنا |
Beyaz önlük, stetoskop, cepte bir kalem. | Open Subtitles | معطفٌ أبيض, سماعة طبية, قلمٌ في الجيب |
Ceketimde kalem vardı ama kaybolmuş. | Open Subtitles | كان لديّ قلمٌ في سترتي لكنّه اختفى |
Bu çok hoş bir kalem. | Open Subtitles | انه قلمٌ جميل يمكنك استخدامه لتكتب |
Güzel kalemmiş dedim. | Open Subtitles | -لقد قلتُ أنّه قلمٌ جميلٌ . |
Doğru cevap "Bilmiyorum. Aptal bir kalem." olacaktı. | Open Subtitles | الاجابه صحيح كانت "انا لا اعلم، انه قلمٌ غبي" |
Bir dakika, kalem kağıt alıyorum. | Open Subtitles | أجل. لحظة لديّ قلمٌ هنا |
Ben hazırım. Tamam, kalem lütfen. Kesim yerini işaretleyeceğim. | Open Subtitles | قلمٌ جراحي، سأعلّم مكان الشق |
Kağıt kalem var mı? | Open Subtitles | هل لديك قلمٌ و ورقة ؟ |
Bu harika bir kalem. | Open Subtitles | إنه قلمٌ رائع |
Kırık kalem. | Open Subtitles | قلمٌ مكسور |