Bu geçici erkeklik eksikliği olarak sayılabilecek şeyin yerine geçebilir. | Open Subtitles | أوَتعلمين، هذا يُعوّض ما يُمكن إعتباره بلحظة قلّة رجولة وجيزة جداً. |
Erişim eksikliği seçeneklerimizi azaltıyor, | Open Subtitles | حسنا، قلّة الوُصول يحدّ من خياراتنا. |
Sofra adabının eksikliği son noktaydı. | Open Subtitles | قلّة أدبك التامّة بالطاولة .كانت آخر قش |
Birçok kişi senin davana yardımcı oldu. Ama çok azı gerçeği biliyor. | Open Subtitles | ساندك العديد في قضيتك، ولكن قلّة من علموا الحقيقة. |
Birçok insan hayvanların yok olmasını durdurmak için çalışıyor ancak bu insanların çok azı bu ülkelere veya en çok etkilenen toplumlara aşina. | TED | يعمل العديد من الناس على منع انقراض الأسود، إلّا أنَّ قلّة قليلة من هؤلاء الناس هم من السكان الأصليين لهذه البلدان أو من المجتمعات الأكثر تضرّراً. |
Birkaçının size yaptıklarından dolayı onun halkını yok etmemiş miydin sen? | Open Subtitles | -ألم تقتلِ قومه جرّاء مافعله قلّة منهم لقومك؟ |
Birkaçının yaptığı hata yüzünden halkımı yok etmek adalet değildir. | Open Subtitles | -قتل قومي جرّاء جرائم قلّة ليس بعدالة |
Kötü fikirleri bilgi eksikliğini göstermiyor. | Open Subtitles | إن أفكارهم السيئة لا تعبّر عن قلّة الذكاء |
Gözlerinin altındaki şişlikler iki işte birden çalışmaktan dolayı güneş ışığı eksikliğini belirtiyor. | Open Subtitles | الإلتهاب تحت عينيكِ من قلّة ضوء الشمس يحدث بسبب العمل في وظيفتين... |
Güven eksikliği mi? | Open Subtitles | قلّة ثقة؟ |
"Sana söylemiştim" deyişi birçok kişi tarafından söylenir ama çok azı yerine oturtur. | Open Subtitles | "عبارة "قد حذّرتك" صيغة فنيّة يعتمدها الكثيرون، ولكن تتقنها قلّة" |
Bilenlerden çok azı hâlâ hayatta. | Open Subtitles | و قلّة مِنهم مازالوا على قيد الحياة. |
İlgi eksikliğini beğendim. | Open Subtitles | أنا أحبّ قلّة الاهتمام |