"قلّما" - ترجمة من عربي إلى تركي

• nadiren
• nadir
• pek az
• Çok az

İnsanların söyledikleri şeyleri dinlemeye o kadar vakit harcıyoruz ki, dikkatimizi onların söylemediklerini dinlemeye nadiren veriyoruz.
نقضي الكثير من الوقت نصغي لما يقوله الآخرون لدرجة أننا قلّما نركّز فيما لا يقولون.

Babam vefat ettiğinden ve annem yeniden evlendiğinden beri nadiren gitmeye başladım.
بعدما مات والدي تزوجت أمي، و قلّما أذهب لزيارتها.

Ve tüm bildikleri, nadiren çözümler üretmek.
كل ما يعرفونه قلّما ما يكون حيال البحث عن حلول

Gün boyu da uyuduğu için kendisini çok nadir görüyorduk.
بما أنّها تُمضي يومها في النوم, قلّما كنّا نقابلها.

Bir çoğu o kadar uzaktadır ki, haklarında pek az şey biliyoruz.
أغلبها بعيدٌ للغاية، قلّما نعلم عنها

Şehirde işler çığırından çıktı ve evde Çok az kalıyorum.
الأمور جنونية في المدينة بالعمل و قلّما أتواجد في البيت

İlgilenmiyorum. Polislerle nadiren çıkarım.
لستُ مهتمّة، قلّما أواعد أفراد الشرطة

Bundan sonra olan ise aslanların hayatlarının nadiren görülen tarafıdır.
هو جانب من حياة الأسد قلّما نراه

"Yaya olarak yapılan kovalamacalar, nadiren uzun sürer."
-أجل "مطاردة الأقدام, قلّما تطول إنفجار الادرينالين, في البداية"

Ben de nadiren çıkarım ortaya o zaman.
قلّما أكون متوفّرًا.

"nadiren", "asla" mı demek oluyor?
"قلّما"، أيعني ذلك "مطلقاً"؟

Cüce Bryde balinalarının nefes almak için su yüzüne çıktığı oldukça nadir görülür.
حوت برود قلّما يتخطّى السطح ليتنفّس ونادراً ما يُظهر فصّ ذيله

Bu çok nadir gördüğümüz bir dünyadır.
هذا عالم قلّما نراه

Yeraltı dünyasının eziyetine pek az kişi katlanabilir Thaddicus.
قلّما أحتمل أحد عذاب العالم السفلي , (سيديكاس).

Maddeyi enerjiye dönüştürme olasılığı kuşların Çok az olduğunu bir yerde onlara karanlıkta ateş etmeye benzer.
إمكانيّة تحويل المادّة لطاقة مماثل لإرداء طيور في الظلام في بلاد قلّما تجد بها طيوراً.

Maddeyi enerjiye dönüştürme olasılığı kuşların Çok az olduğu bir yerde onlara karanlıkta ateş etmeye benzer.
إمكانية تحويل المادّة لطاقة مماثل لإرداء طيور في الظلام في بلاد قلّما تجد بها طيوراً.

Bağımlılığını kontrolün altına aldın Çok az insanın yapabildiği şekilde.
لقد تولّيت السيطرة على إدمانك بطريقة قلّما يفعلها الناس