Duvarlarda koşuşturan gölgemi kucaklamak istediğini söyle bana. | Open Subtitles | قل لي أنك تريد معانقة خيالي وهو يركض بين الجدران |
Lütfen, akşamki prova yemeği için her şeyi hazırladığını söyle bana. | Open Subtitles | فقط قل لي أنك أعددت كل شيء لسرد العشاء الليلة |
Aktif suç mahallinden içki çalmadığını söyle bana. | Open Subtitles | قل لي أنك لم تكن شرب الخمور سرقت من مسرح الجريمة النشط. |
Lütfen buradan çıkmamız için bir planın olduğunu söyle. Rahatla, ahbap. | Open Subtitles | ياإلهى , فضلاً قل لي أنك تملك خطة لإخراجنا من هنا |
Zach, yeterince pilimiz ve kasetimiz olduğunu söyle. | Open Subtitles | حسناً, كما تريدين زاك, قل لي أنك احضرت بطارية إضافية |
Lütfen, lütfen onun icabına baktığını söyle. | Open Subtitles | جون أرجوك , قل لي أنك أزلت الغطاء |
Lütfen, lütfen onun icabına baktığını söyle. | Open Subtitles | جون أرجوك , قل لي أنك أزلت الغطاء |
Seni sevdiğimi biliyorsun Ali Nasser, lütfen beni sevdiğini söyle | Open Subtitles | أنت تعلم كم أنا أحبّك. ناصر علي, أرجوك قل لي أنك تحبني أيضاً. |
Lütfen, onu yalnız getirmeyeceğini söyle bana. | Open Subtitles | أرجوك قل لي أنك لن تحضره بمفردك |
Herifi tahtalı köye yolladığını söyle bana. Ne oldu? | Open Subtitles | قل لي أنك كفنته ماذا حدث؟ |
- Lanet yer. Noel Baba olduğunu söyle bana. | Open Subtitles | قل لي أنك لست معهم |
Bunu kabul etmeyeceğini söyle bana. | Open Subtitles | قل لي أنك لن توافق على هذا |
Söyle. Yapmadığını söyle bana. | Open Subtitles | قل لي أنك لم تفعلها |
Kutlama yapmak için geldiğini söyle bana. | Open Subtitles | قل لي أنك هنا للإحتفال |
Lütfen bana senin hatalı olduğunu söyle, lütfen. | Open Subtitles | من فضلك قل لي أنك خطأ، من فضلك. |
- Turuncu bana bir makine olduğunu söyle ve insan olduğuna inanırım. | Open Subtitles | البرتقالي: قل لي أنك آلة وأنا سوف أصدق بأنك إنسان - أنا لست كذلك - |
- Beni sevdiğini söyle. - Konuşamam. | Open Subtitles | قل لي أنك تحبني - لا أستطيع التحدث الأن - |
Beni sevdiğini söyle. | Open Subtitles | قل لي أنك تحبني |