Oradayken... Bana verilen emirlerle pek çok kötü şey yaptım. | Open Subtitles | عندما كنتُ هناك، قمت بالكثير من الاعمال، تحت وطئة الآوامر |
Hayatımda bir sürü heyecan verici şey yaptım. | Open Subtitles | كما تعرفون فقد قمت بالكثير من الأشياء المشوقة في حياتي |
Yanlış anlamayın, hayatımda birçok güzel şey yaptım. | Open Subtitles | لا تفهموني خطأ لقد قمت بالكثير من الأمور الطيبة في حياتي |
Sen CIA için çok şey yaptın, biz de seni çok iyi göstereceğiz. | Open Subtitles | لقد قمت بالكثير من اجل وكالة الامن العام ونحن سوف نجعلك تبدوا جيدا |
Bugün ne de çok şey yapmışsın, benim evde kalmış kocacığım. | Open Subtitles | لقد قمت بالكثير من الاعمال اليوم زوجي الرائع الذي يبقى في البيت |
Bak, Çok fazla kötü şey yaptım. | Open Subtitles | قمت بالكثير من السيئات ولهذا وضعت قائمة |
Ama hayatım boyunca birçok şey yaptım. | Open Subtitles | لكني قمت بالكثير من الأشياء في حياتي. |
fon için bir çok şey yaptım. | Open Subtitles | لقد قمت بالكثير من أجل الحفل الخيري. |
Korkunç pek çok şey yaptım. | Open Subtitles | لقد قمت بالكثير من الأمور الفضيعة. |
Beni dinle hayatım boyunca bir sürü şey yaptım. | Open Subtitles | إسمع... قمت بالكثير من الأشياء في حياتي. |
Bir sürü aptalca şey yaptım işte. | Open Subtitles | . ولقد قمت بالكثير من الامور الغبية |
Bu ev için çok şey yaptım. | Open Subtitles | قمت بالكثير به. |
Efendim, yeterince şey yaptım. - Öyle mi? | Open Subtitles | حسناً, سيدي لقد قمت بالكثير |
* Aptalca bir sürü şey yaptım * | Open Subtitles | * لقد قمت بالكثير من الأشياء الغبية * |
- Çok şey yaptım. | Open Subtitles | قمت بالكثير من الأشياء |
Dinle, ben ve Büro için çok şey yaptın. | Open Subtitles | انصت، لقد قمت بالكثير لأجلي، لأجل هذا المكتب. |
Büro ve benim için çok şey yaptın. | Open Subtitles | انصت، لقد قمت بالكثير لأجلي، لأجل هذا المكتب. |
Sen de bir sürü aptalca şey yaptın tamam mı? | Open Subtitles | لقد قمت بالكثير من الأمور السخيفة |
Harlem için çok şey yapmışsın. | Open Subtitles | قالت إنك قمت بالكثير من أجل "هارلم". |