Fark etmez. Aslında bana gereken kapağında daha büyük harflerle bit yazanı. | Open Subtitles | لا يهم ذلك، في الحقيقة اي شيء فيه كلمة قمل بحروف كبيره |
Belki saldırganda bit vardı ve kurbanın üstüne geçtiler. | Open Subtitles | ربما الذي هاجمه كان لديه قمل و زحف خارجاً على كنزته |
Saçla birlikte gelen bit de bizi sana getirdi. | Open Subtitles | الشعرة الشاردة تركت خلفها قمل و هذا ما أحضرنا إليكم |
Karıncaların belli bir türü, bitki biti sürülerini şeker damlacıkları için neden köle olarak kullanıyordu? | Open Subtitles | وما هو السبب في أن بعض الأنواع من أسراب النمل تبقي قمل النبات كعبيد لتوفر لهم الحليب مع قطرات من السكر |
bitler işleri daha kolaylaştırırdı. | Open Subtitles | لو قالت لي "قمل العانة"، لكان الأمر أسهل. |
* Kim Bitli kafalı ters bir cesedi seçer ki? | Open Subtitles | من يمكنه أن يختار جثة مشقلبة مع قمل في شعره |
Nefes borusundaki deniz bitleri, morarma, burun kanaması hepsi, boğulma sonucu ölümü gösteriyor. | Open Subtitles | قمل البحر في مريئه، الزرقان ونزيف أنفي كلها تشير إلى الموت غرقاً |
- Uzun saçlarımı kestirtmiştin bana. - Çünkü bit vardı... | Open Subtitles | جعلتني اقص شعري الطويل لانه كان لديك قمل |
Şimdi onu almaya gidiyorum ama sende de bit olabilir. | Open Subtitles | أنا في طريقي لجلبها ولكنكي ربما لديكِ قمل |
Şeftalilerden bit kapabileceğimiz halk arasında çok bilinmez. | Open Subtitles | قلة من الناس تعرف أنه يمكنك التقاط قمل من الخوخ. |
Tüm çocuklarda bit var ve bizim mektuplarımızı okuyorlar. | Open Subtitles | الأطفـال لديهم قمل الرأس ويقرأون رسائِلنـا |
bitleri çok severim. Karım da bir bit. | Open Subtitles | أحب القمل جداً، وزوجتي لديها قمل |
Yemin ederim, sende bit var. | Open Subtitles | و انا اقسم بالله انه لديك قمل,يارجل. |
Herkes onda bit varmış gibi davranırdı ve kimse onunla konuşmazdı. | Open Subtitles | كـُل الأولاد تظاهروا أن (كيت) لديها قمل و لم يـُكلـّمها أحد |
Genellikle, saç yoksa bit de yok demektir. | Open Subtitles | عدم وجود شعر عادة يعني عدم وجود قمل |
Yani elinde iki adet grip, bir bademcik iltihabı ve öldürücü hastalığımız bir saç biti var. | Open Subtitles | اعني لديك حالتا زكام واخرى التهاب لوزتين وحالة عويصه من قمل الرأس |
Ya da başka bir canlının üstünde diyelim, saç biti gibi. | Open Subtitles | أو يعيش على كائن حي آخر مثل قمل الرأس |
Kıl yengecine kasık biti denir. | Open Subtitles | الكرابس بالهجة العامية . قمل العانة |
Saçındaki bitler de onun anlattıklarını doğruluyor. | Open Subtitles | و قمل رأسك يؤكد إفادته |
Ama şu an oyun bahçesindeki bir çocuk gibisin kimsenin oynamak istemediği, Bitli çocuklardan. | Open Subtitles | ، لكن الآن أتحب ذلك الفتي الذي علي ساحة اللعب الذي لديه قمل في شعره ولا يريد أي من الفتيان اللعب معه ؟ |
Evet, ama muhtemelen bu çılgın gençlerin başlarındaki bitleri almadan çıldıracağım. | Open Subtitles | أجل ولكن ليس عندما يكون لدي مراهقه مجنونه تفقد صوابها بسبب قمل الرأس وأنا سأجن قريباً |
Saçmalama Wally, sadece bitlendi. | Open Subtitles | لا تأخذه الى غرفة الطوارىء أنه مجرد قمل ؟ |
Saçının bitlendiği zamanı hatırlıyor musun Emma? | Open Subtitles | أتذكرين وقتما كان برأسك قمل يا (إيما)؟ |
Dur, bitlendim. | Open Subtitles | لا عندى قمل |
Şimdi de Liam'ın annesi arayıp, Sebastian'ın bitlendiğini söyledi. | Open Subtitles | ولكن والدة ليام أتصلت بى وأخبرتنى أن سيباستيان لديه قمل |