Nemli deniz esintileri soğuk zirvelerde sıvı hale dönüşüyor ve kurumuş asit gübreleriyle birleşerek açelya gibi asit seven çiçekler için kusursuz bir büyüme ortamı sunuyor. | Open Subtitles | البحر الرطب يهبّ مكثّف على قمم الجبال الباردة والجمع جيدا مع التربة الحمضيه للإنتاج الشروط المتزايدة المثالية |
Toprağın çok az bulunduğu zirvelerde yaşarlar ancak bunu bir şekilde telafi ederler. | Open Subtitles | تعيش على قمم الجبال حيث التربة القليلة ولكن هنالك تعويضات أساسية |
Neşeli gün ise parmak uçlarının üzerinde, bekliyor dumanlı tepelerde. | Open Subtitles | و الصباح المرح يقف على رؤوس أصابعه على قمم الجبال الضبابية |
Gece kandilleri sönmüş, neşeli bir gün parmak uçlarında bekliyor, dumanlı tepelerde. | Open Subtitles | شموع اللي قد احترقت ويوم الفرح يقف على رؤوس الاصابع على قمم الجبال الضبابية |
Herifte dünyanın en yüksek tepelerinden taşlar var. - Everest? | Open Subtitles | أيعقل أن تكون هذه الصخور من على أعلى قمم الجبال في أنحاء العالم ؟ |
dağların tepelerinden haykırılmalı... | Open Subtitles | وسيعلن من فوق قمم الجبال 537 01: |
Ona, karlı dağların zirvesindeki ve gür vadilerdeki maceralarını anlatırlarmış. | Open Subtitles | كانو يخبرونه بمغامراتهم ,على قمم الجبال الثلجية والوديان الخصبة الخضراء |
Hayvanlar soğuk alanlara ulaşmak için daha kuzeye... ya da vadilerden dağların zirvelerine doğru gidiyorlar. | Open Subtitles | فالكائنات تتحرك أكثر شمالاً لتقترب من البرودة من الجنوب إلى الشمال ومن الوديان إلى قمم الجبال |
"dumanlı tepelerde bekliyor. | Open Subtitles | بوسط الضباب على قمم الجبال |
Doğudaki dağların vahşi zirveleriyle tropikal kıyılar arasında doğanın şaha kalktığı büyülü yağmur ormanları bulunur. | Open Subtitles | بين قمم الجبال البرية الشرقية والشاطىء الإستوائي يقبع عالمٌ ساحر من الغابات المطيرة حيث تجاوزت فيه الطبيعة كل الحدود |
Sis, dağların üzerini meşum bir battaniye gibi kaplamışken bizler de devasa sapanımızı hazır etmiştik. | Open Subtitles | والضباب كان يكسو قمم الجبال كغطاء ينذر بالنحس بينما جهزنا المقلاع العملاق |