Ve Radboud Üniversitesi'nde yaptığımız şeylerden biri bir dinleme yetkilisi atamak oldu. | TED | واحد من الأشياء التي قمنا بها جامعة رادبود عينا موظف الاستماع رئيسي. |
Bu örnek Uganda'da yaptığımız bir çalışmadan, haberleşme cihazlarını ortak kullanan insanların bu cihazları nasıl kullandığı hakkında daha karmaşık bir örnek. | TED | هذا المثال معقد إلى حد ما، وهو من دراسة قمنا بها في أوغندا عن كيفية استخدام هذه الأجهزة بين الأشخاص الذين يتشاركونها. |
İzler, yaptığımız tercihleri hatırlatmak için hevesle gölgede pusu kurarlar.. | Open Subtitles | الأشباح مترصّدة في الظلّ، متلهّفة لتذكيرنا بالخيارات التي قمنا بها |
Ve biraz ... ' Ve tüm yaptığımız şeylerin üzerinden yüksek sesle geçtiler. | TED | ومن ثم استعرضنا كل العملية والعروض التي قمنا بها .. |
Size yaptığımız birkaç öngörüyü göstereyim. | TED | لذا دعوني أرشدكم خلال بضعة تخمينات قمنا بها. |
Şimdi size ilk yaptığımız doğaçlamanın klibini göstereceğim. | TED | سأعرض لكم مقطعا مصورا الان من أول دورة ارتجالية قمنا بها على الاطلاق |
Yani yaptığımız işlerden biri özelleştirme. | TED | إذاً فالخصخصة هي واحدة من الأشياء التي قمنا بها. |
Bethany, New York ve Boston etkinliklerini ayarladı ve cidden yaptığımız en güzel etkinliklerdi. | TED | بيثاني عملت في مدينة نيويورك وبوسطن، وقد كانت بجد أكثر الأحداث روعة التي قمنا بها. |
Fakat tabi ki, gün begün yaptığımız yolculukların çoğu bir şehrin sınırları içindedir ve özellikle | TED | ولكن، أغلب الرحلات التي قمنا بها من يوم الى اخر كانت داخل المدينة، وخصوصا |
Birkaç yıl önce yaptığımız bir deneyde, bunu denedik. | TED | حسنا، في إحدى التّجارب التي قمنا بها منذ سنوات قليلة، |
Yani, geçmişte yaptığımız balonla gezme ve botla gezme keşiflerinde | TED | أعني, أعتقد أن الرحلات الإستكشافية بالمنطاد و القارب التي قمنا بها فى الماضي.. |
Okuma-yazma bilmeyiş hakkında yaptığımız araştırmadan, ve bu bir çayhanedeki bir adam. | TED | وهي من دراسة قمنا بها عن الأمية، وهي لرجل في محل بيع الشاي. |
Bana göre doğru yaptığımız 6 şeyi size söyleyeyim. | TED | لذا دعوني أتحدث عن ستة أمور أعتقد أننا قمنا بها بشكل صحيح |
Stentler ve şeker hastalığı için insülin pompaları gibi, daha önceden yaptığımız şeyleri, bir önceki filmde tartışmıştık. | TED | ناقشنا في الفلم السابق ، بعض الأشياء القديمة التي قمنا بها مثل الدعامات ومضخات الأنسولين لمرضى السكري |
Ve bu şirkette yaptığımız işlerden birisi de şuydu; acaba bu biyosferleri en küçük hangi boyutta yapabilirdik? Ve bunlarla ne yapabilirdik? | TED | وأحد الأشياء التي قمنا بها كان محاولة تحديد مدى إمكان جعل هذه البيوسفارات صغيرة. وماذا يمكن أن نفعل بهم؟ |
yaptığımız ilk projelerden birisi Kopenhag'daki liman banyolarıydı. Kamusal alanın suyun içine doğru devam etmesi gibi. | TED | واحد من أول المشروعات التي قمنا بها كان عبارة عن حوض استحمام المرفأ نوع من تواصل الملكية العامة وصولاَ للمياه |
yaptığımız çalışmanın kapsamı bu. | TED | هذه بعض التجارب الواقعية التي قمنا بها. |
George, onlara yaptığımız boks maçını anlatsana. | Open Subtitles | أخبرهما عن مباراة الملاكمة التى قمنا بها |
Cross birlikte yaptığımız her operasyon için bana yeteri kadar bilgi verdi. | Open Subtitles | كروس اعطانى ما يكفى من المعلومات حول كل عمليه قمنا بها |
Aylardır yaptığımız en iyi işi yaptık ama daha fazlasını istiyorsun. | Open Subtitles | خرجنا لتوّنا من أفضل عملية سرقة قمنا بها في الأشهر الأخيرة وأنت تبحث عن المزيد |
Hollywood bebeğim. Başardık! - Şimdi nasılız? | Open Subtitles | إنَّها "هوليوود" يا عزيزي لقد قمنا بها |