tişörtünü değiştirecek vakti vardı ama ondan kurtulacak vakti yoktu. | Open Subtitles | إذاً وجدت الوقت لتبديل قميصها لكن ليس التخلص منه |
O kız ofisinde tişörtünü çıkardı. | Open Subtitles | ، تلك الفتاة خلعت قميصها في مكتبك |
Dan, kızın gömleğini sıyırmış, sıra sütyene gelmişti ki Sean aniden, haykırdı: | Open Subtitles | و.. و دان أخذ يرفع قميصها و استمر يعمل فى حمالة الصدر |
Polis, kızın sırtı kesilmiş bluzunun bulunduğunu ve bunun korkunç ama bilinen bir kartvizit olduğunu bildirdi. | Open Subtitles | هذا و قد تم التعرف على ملابس الفتاه قام المختطف بشق قميصها من الخلف وتعتبر هذه هى صفه مميزه لاعمال بيل الثور |
Kalbi durduğunda kalp masajı yapabilmek için bluzunu açtım ve iki şey öğrendim. | Open Subtitles | عندما أصيبت بأزمة تنفس اضطرت لفتح قميصها لأنعش قلبها |
tişörtünün önü ıslanmıştı ve meme uçları sanki ondan geriye tek kalanlardı. | Open Subtitles | مقدمة قميصها مبتلة للغاية الحلمات, الحلمات هذا كل ماتبقى منها |
"siyah tişörtü ve ceketi artık bronz, ve siyah atkısı artık kırmızı." | Open Subtitles | قميصها الاسود و سترتها أصبحا بلون بني و وشاحها الاسود أصبح احمرا |
Gömleğinde, ayakkabılarında kan vardı ve bir de silah. | Open Subtitles | كان علي قميصها وحذائها اثار دماء كمان كان بحوزتها مسدس |
gömleğinin çok kötü bir kesimi olduğuna katılıyorum. | Open Subtitles | بينما أوافق أن قميصها كان مقصوصاً بطريقة بذيئة |
Bluzunda her ne saklıyor idiyse mermi onu delip geçmiş. | Open Subtitles | إذاً الرصاصة أصابت مهما يكن مخفي في قميصها |
tişörtünü değiştireceğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد قالت بأنها ذهبت لتغير قميصها |
Onun tişörtünü yırtıp almak da eğlenceli olmuştur, | Open Subtitles | لا بد أن تمزيق قميصها كان مشوقاً |
Tanık ifadesine göre, yaşlı bir hanımın gömleğini çıkarması seni tahrik etmiş. | Open Subtitles | الشهود قالوا انك انتشيت عندما خلعت السيدة العجوز قميصها |
Önce gömleğini kafasına geçirmeni önerebilir miyim? | Open Subtitles | فليس لديها سبب كي لا تلاحقك هل يمكنني أن اقترح وضع قميصها فوق رأسها اولا؟ |
Kürsüden indikten sonra gömleğini yırtmayı dene, bakalım yapabilecekmisin. | Open Subtitles | تُحاول أن تخلع قميصها أمام المحكمة، لنرى مدى الحُكم الذي ستحصلين عليه. |
bluzunun düğmesinde parmak izini bulmamızı nasıl açıklayacaksın? | Open Subtitles | كيف تفسر أننا رفعنا بصمتك من أحد أزرار قميصها ؟ |
Hayır, kalsın Frank. Bluzu sigara yanığı kaynıyor. Ve bluzunun altında bulacağın bir sürü yara bere de cabası. | Open Subtitles | يغطي قميصها الكثير من حروق الدخان وربما تجد تحت قميصها طبعات من قذرات الشارع |
bluzunu kaldırdı ve elimi altına soktu. | Open Subtitles | رفعت قميصها بنفسها ووضعت هي يدي تحتها |
tişörtünün altını görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى على التوالى بانخفاض قميصها. |
Galiba tişörtü giymekle uğraşıyor hala. | Open Subtitles | أعتقد أنها تضع قميصها |
Biliyorum, raporunu okudum. Gömleğinde kusmuk buldun. | Open Subtitles | أعرف، قرأتُ تقريركِ وجدتِ قيء على قميصها |
Yumuşattım. Çocuğun eli kızın gömleğinin içindeymiş. | Open Subtitles | لقد فعلت ، لقد كان يضع يده داخل قميصها |
Gömleği yanlış düğmelenmiş. | Open Subtitles | قميصها ناقص زر. |
"Muhafızlara bluzuna diktiği mücevherleri rüşvet olarak vermişti. | Open Subtitles | تم رشوة الحراس بالمجوهرات المخيطة في قميصها |
Marissa'nın gömleğinden sütyenine kadar ıslatmaya yetecek kadar tükürük vardı orada. | Open Subtitles | لقد كان هناك ما يكفي من اللعاب على ملابس ماريسا لتتخلل قميصها وصولاً الى حمالة الصدر |