| bombalarını burada bırak tabii lütfen. | Open Subtitles | أجل ، رجاءً اتركي قنابلك اليدوية هنا |
| McCord bombalarını etkisiz hale getiriyor. | Open Subtitles | مكورد نزع سلاح قنابلك |
| Neden Dalchimsky sizin insan bombalarınızı devreye sokmak istesin ki? | Open Subtitles | لماذا يريد دالشيمسكي تفجير قنابلك البشرية الموقوتة |
| O zaman yeni bombalarınızı nereye götüreceğinizi bilirsiniz. | Open Subtitles | وبذلك ستعرف أين سترسل قنابلك الجديدة |
| Senin rehinelerin ve bombaların var, böylece paraları alabilirsin. | Open Subtitles | لقد حصلت على الرهائن و قنابلك, اذا تستطيع ان تحصل على الاموال |
| bombaların masum adamları, kadınları ve çocukları öldürdü. | Open Subtitles | قنابلك قتلت أناس أبرياء،رجال وناسء وأطفال |
| Gerçekten şekerlerinizi paketlerim ve salatınızı karıştırırım. | Open Subtitles | لا فقد عنيت أني سأخذ قنابلك وسأتدوق سلتطك |
| Myers, el bombalarını hazırla. | Open Subtitles | مايرز جهز قنابلك |
| Senin bombalarını kullanıyor, senin tasarımlarını. | Open Subtitles | إنه يستخدم قنابلك ، تصميماتك |
| El bombalarını şunun içine koy. | Open Subtitles | ضع قنابلك اليدوية هنا |
| Dedim ki bombalarını evde mi bıraktın Mustafa? | Open Subtitles | قلت، هل تركت قنابلك في المنزل يا (مصطفى)؟ |
| bombalarını hazırla. | Open Subtitles | جهزي قنابلك |
| Böylece yeni bombalarınızı nereye götüreceğinizi öğreneceksiniz. | Open Subtitles | لذا سيعرف أين يسلّم قنابلك الجديدة. |
| Mulligan, bombaların bizim kafamızda patlıyor! | Open Subtitles | موليجان" قنابلك تسقط" فوق رؤوسنا |
| Ama bombaların işe yaramıyor. | Open Subtitles | لكن، قنابلك لن تجدي نفعاً. |
| Yumuşak şekerlerinizi paketlerim. | Open Subtitles | وسأخذ قنابلك |