Yüzünü oluşturdum ama hiçbir veri tabanında çıkmadı. | Open Subtitles | اللعنة، إذاً لديّ تشكيل كامل للوجه ولا يوجد تطابق في أيّ قواعد بيانات. |
Yani; kusursuzlar, her şeyleri var birçok kamu veri tabanında var. | Open Subtitles | أعني، أنها خالية من الأخطاء و مثبتة في عدة قواعد بيانات عامة |
Ben de biraz uyuşturucu baskınları veri tabanına bakındım. | Open Subtitles | فأجريت بعض.. بعض قواعد بيانات مداني المخدرات |
Devlet veri tabanlarını hackler ve uluslararası kaçakçılık yapabilsinler diye sahte kimlik ve pasaportlar üretir. | Open Subtitles | يخترق قواعد بيانات الحكومة ثم يصنع هويات وجوازات سفر مزيفة حتى يهرّبوا البضاعة للخارج. |
Anagram*ı çalıştır. | Open Subtitles | لنجرّب قواعد بيانات أخرى |
- Kes şunu. Birisi parmak izi veritabanını kullandı. | Open Subtitles | شخص ما قد جاء فقط لأستخدام قواعد بيانات البصمات |
Boyayı otomobil üreticilerinin veri tabanıyla karşılaştırıyorum. | Open Subtitles | لقد قمت بتعقب الطلاء فى عده قواعد بيانات لشركات صناعه السيارات |
Ama kafamızın içinde sakladığımız bilgiler başka veri tabanlarında da mevcuttur. | Open Subtitles | ولكن المعلومات يجري عقدها في رؤوسنا متوفر في قواعد بيانات أخرى. |
O halde gördüklerini anlayabilen ve bu sayede gerçek zamanlı olarak yüz milyonlarca görüntüyü veritabanlarında arayabilen bilgisayarlar var. | TED | لذلك أصبح لدينا الأن أجهزة كمبيوتر تستطيع بالفعل فهم ما تراه وبالتالي تستطيع البحث في قواعد بيانات لمئات الملايين من الصور في نفس الوقت. |
Clairmont'un dünya çapında kanun güçleri veri tabanında çapraz karşılaştırması. | Open Subtitles | جاري مقارنة المعطيات الوجهية الأساسية لمعارف (كليرمونت)... مع كل قواعد بيانات وكالات تطبيق القانون في العالم. |
Benim için FAA veri tabanına girerek bir uçuş planı almanı istiyorum. | Open Subtitles | أود منك الإطلاع على قواعد بيانات هيئة الطيران الإتحادية فلتتعقب رحلة طيران من أجلي |
Kayıt dışı iş yapmaya devam edecekse, izi sürülmesin diye D.I.A veri tabanına erişimini sınırlayacaktır. | Open Subtitles | إذا كان قد ذهب المارقة، وقال انه سوف تحد من وصوله إلى D.I.A. قواعد بيانات لذلك لا يمكن أن ترجع إليه. |
Solucan, genetik veri tabanlarını araştırıp karşılaştırmak için yapılmış. | Open Subtitles | ليخترق قواعد بيانات الوراثة |
Anagram çalıştırılıyor. Pislik! | Open Subtitles | جاري تجربة قواعد بيانات أخرى تباً! |
Sayısız veritabanını taradım ama bununla eşleşen bir cinayet aleti bulamadım. | Open Subtitles | لقد راجعت قواعد بيانات كثيرة ولم أجد أي سلاح يتطابق مع هذا |
Gittiği adresi polisin yüksek teknolojili hırsızlar veri tabanıyla karşılaştırdım. | Open Subtitles | صحيح, لهذا تعقبت العنوان الذي عادت إليه في مختلف قواعد بيانات الشرطة... |
Ve bir anda bilgisayarların veri tabanlarında belirdin. | Open Subtitles | وفجأه انت بدات تظهر على قواعد بيانات الكمبيوتر |
Tüm finansal bilgileriniz dijital veritabanlarında saklanıyor, ama bankanız yaptığınız online harcamaları paylaşamaz. | TED | كما يتم حفظ كل معلوماتك المالية في قواعد بيانات إلكترونية، لكن شركة بطاقة الإئتمان التي تملكها لا يمكنها نشر قائمة مشترياتك عبر الانترنت. |