Bir şey söylemesi lazımdı, değil mi? | Open Subtitles | كان يجب عليها قولُ شيء ما صحيح؟ |
söylemesi kolay. | Open Subtitles | منَ السهلِ قولُ ذلك. |
Tekrar tekrar söylemene gerek yok. | Open Subtitles | لا يجب عليكَ قولُ هذا مراراً وتكراراً. |
Teşekkür ederim Louis ama söylemene gerek yok. | Open Subtitles | أقدّرُ لك ذلك يا(لويس)لكن ،لمْ يكن عليكَ قولُ ذلك |
Tamam, bunu bir daha söyleyemezsin. | Open Subtitles | ،حسنٌ .لايُمكنُكِ قولُ ذلك مُجددًا |
- Bunları söyleyemezsin! | Open Subtitles | لا يُمكِنُكِ قولُ ذلك |
Senin için söylemesi kolay. | Open Subtitles | من السّهلِ عليكِ قولُ ذلك |
Senin için söylemesi kolay. Sophia olayı halletmek için seni görevlendirmedi. | Open Subtitles | يسهلُ عليكَ قولُ هذا فلم تكلّفكَ (صوفيا) عناءَ إنجازِ ذلك |
- Senin için söylemesi kolay Rick. | Open Subtitles | ومن ثمَّ نقلق بشأن كل هذا لاحقاً؟ (من السهل لكَ قولُ هذا، يا (ريك. |
söylemesi zormuş. | Open Subtitles | -كان قولُ ذلكَ صعباً . |
- Hiçbir şey söylemene gerek yok David. - Hadi, seni yolcu edeyim... | Open Subtitles | -ليس عليك قولُ أيّ شيءٍ يا (دايفيد ). |
Dostum. Bunu söyleyemezsin. | Open Subtitles | يارجُل لا يمكنك قولُ هذا |