- Eğer Bir şey söylemek istiyorsan onu durdurmalısın. | Open Subtitles | نعم، أعني، إذا كنت تريد قول أي شيء لها، وأود أن أقول لها قبالة. |
Bir şey söylemek istemedik çünkü biraz utandık. | Open Subtitles | ولم نكن نريد قول أي شيء لأن هذا محرج قليلاً |
Karar geçmeden önce sanık Bir şey söylemek istiyor mu? | Open Subtitles | هل يود المتهم قول أي شيء قبل أن يتم اصدار هذا الحكم؟ |
Üzgünüm, ama avukat-müvekkil gizliliğini ihlal ettiği için hiçbir şey söyleyemem. | Open Subtitles | أيمكنه مساعدتنا ؟ آسف ولكن لا يمكنني قول أي شيء |
Bir şey söylemene gerek yok. Pisliğin tekiyim. | Open Subtitles | ليس عليكِ قول أي شيء أنا أحمق |
Çünkü daha fazla prestijliydi. Ben gerçekten bir şey söyleyemedim | Open Subtitles | لأنها أكثر رفعة ، وأنا لا استطيع قول أي شيء |
Rıhtımdayken, Katolik dostumuzun önünde Bir şey söylemek istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب في قول أي شيء في الميناء أمام صديقنا الكاثوليكي |
Bir şey söylemek istemiyordum ama... | Open Subtitles | تعلمين ، لم أرد أن يتوجب علي قول .. أي شيء ، لكن |
Bir şey söylemek istemiyordum ama... | Open Subtitles | تعلمين ، لم أرد أن يتوجب علي قول .. أي شيء ، لكن |
En başta Bir şey söylemek istememiştim zaten. | Open Subtitles | لم أكن أرغب في قول أي شيء في المقام الآول |
Herhangi Bir şey söylemek sadece doktor hasta mahremiyetini değil HIPAA'yı da ciddi ihlal etmek demektir. | Open Subtitles | لسوء الحظ، قول أي شيء لن يكون فقط خرقا لخصوصيات مرضاي، لكنه أيضا |
Aslında Bir şey söylemek istemedim ama ağabeyin bir süredir seninle ilgili öyle bir konuşuyor ki... | Open Subtitles | انظر، أنا لم أرد قول أي شيء.. لكن أخاك والطريقة التي كان يتكلم بها عنك |
Çok ümitli gibiydi, Bir şey söylemek istemedim. | Open Subtitles | بدا متفائلاً، لم أشأ قول أي شيء |
Bir şey söylemek zorunda bile kalmayabilir. | Open Subtitles | هو قد لا يكون قادر على قول أي شيء |
Evet, Bir şey söylemek zorunda olmadığımı anladım. | Open Subtitles | نعم أنا أفهم أنني لم أرّد قول أي شيء. |
Bir şey söylemek zorunda değilsin, sadece dinle. | Open Subtitles | ليس عليك قول أي شيء فقط انصت لي |
Bana bunun hakkında Bir şey söylemek istemedin mi? | Open Subtitles | ألا تريدين قول أي شيء حيال ذلك؟ |
Artık hiçbir şey söyleyemem çünkü Soykırım'ı gündeme getirdin. | Open Subtitles | الآن أستطيع أن أبوس]؛ ر قول أي شيء لأنك ترعرعت المحرقة. |
hiçbir şey söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع قول أي شيء |
Ama hiçbir şey söyleyemem. | Open Subtitles | لكن لا أستطيع قول أي شيء الآن |
Bir şey söylemene gerek yok. | Open Subtitles | لا يجب عليك قول أي شيء. |
Cumartesi, kitap kulübü için Margaret ve Brie'yle buluşuyorum... ama Kate'i davet etmiyorlar o yüzden bir şey söyleyemedim. | Open Subtitles | سأقابل (مارغريت) و (بري) في نادي الكتاب يوم السبت ولكنهما لن يدعوان (كيث) لذا لايمكنني قول أي شيء حقا |
Düşün biraz! David her şeyi söyleyebilir. | Open Subtitles | (فكري في الأمر فحسب، (ديفيد يمكنه قول أي شيء يريده |