Çünkü her ne hissediyorsan tüm uçağı sallayacak kadar güçlü bir şey. | Open Subtitles | بسبب أن الذي كنتِ تحلمين به كان قويا كفاية ليهز كامل الطائرة. |
Tesla'n yeteri kadar güçlü değilse bir şekilde, bir yerden daha güçlü bir elektrik kaynağı bulman gerekiyor. | Open Subtitles | الجهاز ليس قويا كفاية لذا يجب عليك ان تجدي مصدرا قويا من الكهرباء بطريقة ما ، في مكان ما |
Kemik vidayı tutabilecek kadar güçlü olmadığından olabilir. | Open Subtitles | قد يكون السبب أن العظم ليس قويا كفاية لتثبيت المسمار. |
Ryan kemoterapi için yeterince güçlü değil. | Open Subtitles | ريان ليس قويا كفاية ليتحمل العلاج الكيماوي |
İkinci de tekrardan yeterince güçlü olduğunuzda vajina oluşturmak için. | Open Subtitles | الثانية، وما أن تغدو قويا كفاية من جديد، صناعة العضو النسوي. |
Temizleyici yeterince kuvvetli değil. | Open Subtitles | هذا المنظف ليس قويا كفاية |
Cacodemon'un beni öldürecek kadar güçlü değil. | Open Subtitles | كوكوديمون الخاص بك لم يكن قويا كفاية لقتلي |
Aranızdan biri Goa'uld ise, kendisini kurtarabilecek kadar güçlü olacağını biliyordum. | Open Subtitles | - أنا اعرف انه إذا كان جاؤولد بينكم -سيكون قويا كفاية ليحرر نفسه |
"Bunu yapacak kadar param yok," "Bunu yapacak kadar güçlü değilim," | Open Subtitles | أو "ليس لدي المال الكافي لفعل ذلك" ـ أو "لست قويا كفاية لفعل ذلك" ـ |
Seninle gelmiyorum. Beni Atlanta'ya götürecek kadar güçlü değilsin. | Open Subtitles | لن أذهب معك, أنت لست قويا كفاية (لتوصيلى إلى (أطلانطا |
O kadar güçlü değilsin. Biliyor musun? | Open Subtitles | لست قويا كفاية , اتعلم هذا |
Yeteri kadar güçlü değilim. Donna olayını üzerimden atamıyorum. | Open Subtitles | لست قويا كفاية ، إن أردت (التغلب على رغبة التسكع مع (دونا |
Eren yeterince güçlü değil! | Open Subtitles | ايرن ليس قويا كفاية |
yeterince güçlü olduğumda inanacaksın. | Open Subtitles | عندما أكون قويا كفاية ستكون |
Bunun için yeterince güçlü değilim. | Open Subtitles | انا لست ... قويا كفاية |
yeterince güçlü değilim. | Open Subtitles | انا لست ... قويا كفاية |
Ama yeterince kuvvetli değil. | Open Subtitles | إنه ليس قويا كفاية |