ويكيبيديا

    "قوية في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güçlü
        
    • sağlam bir
        
    • kuvvetli bir
        
    Cadılar grubundaki çok güçlü bir kahin olmasa bunu hâlâ öğrenememiş olacaktık. Open Subtitles لولا وجود متنبئة قوية في مجلس السحرة لما كنَّا عرفنا بشأنا الآن
    Öncelikle, yoksul ülkelerde güçlü bir sağlık sistemine ihtiyacımız var. TED أولا، نحن بحاجة لأنظمة صحية قوية في البلدان الفقيرة.
    Süper zekayı en güçlü seviyeye getirmekse baya zordur. TED الذكاء الفائق هو عملية تحسين قوية في الواقع.
    Görünüşe göre, Judy'nin kaybolduğu gece nerede olduğunu belirten sağlam bir iddiası varmış. Open Subtitles يبدو انه يملك حجة غياب قوية في ليلة اختفاء جودي
    Kendilerinin dediği gibi ÖS'nin, kampüste sağlam bir hayran kitlesi varmış. Open Subtitles حسنًا، إن فرقة "تي دي سي" كما يطلقون عليها لديها قاعدة معجبين قوية في الحرم الجامعي
    Ah, saat on yönünde kuvvetli bir sinyal aldım. Open Subtitles بلير: آه، أصبحتُ إشارة قوية في السّاعة العاشرة.
    Yüzüne kuvvetli bir darbe almış. Boynunun etrafında da çürükler oluşmuş. Open Subtitles لقد تعرضت لضربة قوية في الوجه
    Diğer insanların ıstırapları için derin endişelerim vardı ve onlara yardım etmek, onları teselli etmek için güçlü bir tutku besliyordum. TED كنت أحمل همًا كبيرًا لمعاناة الآخرين ورغبة قوية في أن أساعدهم وأشعرهم بالارتياح.
    güçlü bir kız bebek, onu bekleyen ellerle buluşuyor ve yaşlı kadınlar zafer çığlıkları atıyor. TED تنزلق طفلة قوية في يديها المنتظرة وتصرخ النساء المسنات صرخات منتصرة.
    Ve bu akıllarında çok güçlü bir hayal yaratıyor. Beyaz haptan bile çok daha güçlü. TED حسناً في الواقع تلك تكون صورة قوية في أذهانهم, انها أقوى بكثير من القرص الأبيض.
    Kadınların cinselliklerini kontrol etmek için nerdeyse her kültür, din ve yüzyılda güçlü bir araç olarak kullanıldı. TED تم استعمالها كوسيلة قوية في سبيل السيطرة على جنسانية المرأة في كل ثقافة وديانة وعصر تاريخي تقريبًا.
    Ama sonuçta o kapılar o kadar güçlü değildi. Open Subtitles و لكن لم تكن هذه الأبواب قوية في النهاية
    Hanıma karşı güçlü itirazlar varmış. Open Subtitles كانت هناك عيوب قوية في الفتاة على ما يبدو
    Hanıma karşı güçlü itirazlar varmış. Open Subtitles كانت هناك عيوب قوية في الفتاة على ما يبدو
    Yanlarında çok güçlü tanrılar var ve ben böyle dostları olan hiç kimseyi öldürmem. Open Subtitles هناك آلهة قوية في صفهما و لن أقتل أي رجل له أصدقاء كهؤلاء
    Bulaşık yıkamak için... güçlü bir istek duymadığım için mi bana kızdın? Hayır. Open Subtitles دعيني أرى إذا كان هنالك مشكلة في هذا هل أنت منزعجة لأنه ليس لدي رغبة قوية في تنظيف الصحون ؟
    Gravitron da sağlam bir mide. Open Subtitles ومعدة قوية في لعبة قطار التدويخ
    Ne kadar sağlam bir karakteri olduğu yüzünden okunuyor. Open Subtitles ثمة شخصية قوية في وجهه
    Karnına kuvvetli bir yumruk. Open Subtitles لكمة قوية في البطن.
    İçeride kuvvetli bir koku var. Open Subtitles هناك رائحة قوية في الداخل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد