CRS ile immün sisteminin lösemiyi yok etme yeteneği arasında güçlü bir bağ var. | TED | لذا فهناك رابط قوي بين السي أر إس وقدرة جهاز المناعة على القضاء على سرطان الدم. |
Size suç ile Doktor Parker'ın hastaları arasında güçlü bir bağlantı bulmadan gelmemenizi söylediğimi sanıyordum. | Open Subtitles | أظنني أخبرتك ألا تعود حتى يكون لك خيط قوي بين الجريمة والمرضى |
Ayrıca işletmelerimiz arasında güçlü bağlantılar olmalı, değil mi? | Open Subtitles | ولم لا يكون هنالك ترابط قوي بين المؤسستين ؟ |
Bacaklarının arasında güçlü bir hayvanı hissetmek gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شي ء يضاهي الشعور عندما.. يكون هناك حيوان قوي بين ساقيك |
Beni tanımayanlar arasında güçlü bir düşünce birliği var ama. | Open Subtitles | هناك إجماع قوي بين الذين لا يعرفونني |