ويكيبيديا

    "قيلولة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kestireceğim
        
    • uyku
        
    • kestir
        
    • uyumak
        
    • uykusu
        
    • uyuyor
        
    • uyu
        
    • kestirme
        
    • kestirmek
        
    • uykuya
        
    • kestiriyor
        
    • kestireyim
        
    • uyudun
        
    • uyumaya
        
    • uyuyacağım
        
    Biraz kestireceğim. Hindi uykumu getiriyor. Open Subtitles سأخذ قيلولة الديك الرومى يجعنى اريد ان انام
    Ve biraz acele etmeliyim çünkü oğlanın uyku vakti çoktan geçti. Open Subtitles سوف اجادلك لوقت طويل لانه وقت قيلولة ابني الان
    O zaman şimdi kestir, bu gece için iyi şanslar. Open Subtitles إذا لك أن تأخذي قيلولة وحظا سعيدا لهذه الليلة.
    Neden uyumak zorundayım? Yorgun değilim ki. Open Subtitles لماذا علي أن آخذ قيلولة أنا لا أشعر بالتعب ؟
    - Öğleden sonra uykusu için gitmek zorunda olan bu yaşlı beyefendinin yerini almak ister misin? Open Subtitles بينما يذهب لأخذ قيلولة بعد الظهر؟ نيلسون , لو اني ربما
    Vücudun nasıl durduğuna bak sanki uyuyor ya da kitap okuyormuş gibi. Open Subtitles انظروا إالى الجثة، طريقة عرضها وكأنها تأخذ قيلولة او تقرأ رواية غريب؟
    - Dinle. Ne yaptığını sanıyorsun bilmiyorum ama... - uyu. Open Subtitles لا أعرف, ما تقومين به بالضبط , ولكن خذ قيلولة
    İnsana dört saat kestirme şansı da tanımıyorsunuz. Open Subtitles ومن كل رجل يمكن القيام به لاتخاذ 4 ساعات بسيطة قيلولة.
    Gidip uzanmak, kestirmek istersen diye. Open Subtitles في حال أريد أن تذهب الاستلقاء، يأخذ قيلولة أو شيء من هذا.
    Siz konuşmaya devam edin. Ben biraz kestireceğim. Open Subtitles نعم، نعم، استمر بالحديث سوف آخذ قيلولة قصيرة
    Hücremde bir sandviç yiyip kestireceğim. Open Subtitles أنا سأذهب لإتناول ساندويتش في زنزانتي وأخذ قيلولة
    Bakın siz istediğiniz kadar bu oyunu devam ettirin ama ben yukarıda kestireceğim. Open Subtitles اتدرون؟ يمكنك لعب لعبتكم السخيفة هذه إن أردتكم، ولكنني سأصعد للطابق العلوي وأخذ قيلولة.
    Bu da seks ve uyku demek. Open Subtitles هذا يعني ممارسة الجنس والحصول على قيلولة
    Siz uyku çekerken bu psikopata bakicilik yapacak degilim. Open Subtitles لن أقوم الجليسة بينما أنتم تأخذون قيلولة
    Pekala, biraz kestir. Open Subtitles حياتي الإجتماعية حصاني الجميل جدا حسنا , خذي قيلولة , أنتي منزعجة
    İstersen biraz kestir. Open Subtitles لا بأس إن كنت تود أن تأخذ قيلولة أو ما شابة.
    uyumak için değil Ev gibi kullanıyor. Open Subtitles لا يأخذون قيلولة وإنما يتخذونها منزلاً لهم.
    Hayır... tek istediğim şey çok uzun bir öğle uykusu. Open Subtitles لا ... كل ما أحتاجه أخذ أطول قيلولة في التاريخ
    Bu arada, eve döndüğünde sessiz ol çünkü Newman senin yatağında uyuyor. Open Subtitles بالمناسبة، عندما ترجع إلى شقتك، لا تصدر ضجيجاً لأن نيومان يأخذ قيلولة على فراشك.
    Git dinlen. Biraz uyu. Puronun yanında iyi gidecek bir şey istersen odana tatlı küçük bir Kübalı gönderirim. Open Subtitles اذهب للإسترخاء، وخذ لك قيلولة وإذا أردت بعض الرفقة سأرسل فتاةً مثيرة إلى غرفتك
    Ufak bir kestirme için yatamayacağından emin misin? Open Subtitles هل أنت متأكد أنك لا تستطيع أن تستلقي من أجل قيلولة صغيرة ؟
    Adı Creighton Jones. 17 mayıs 1961'de, biraz kestirmek için yol kenarına çekmiş. Open Subtitles نزل عن الطريق يوم 17 أيار عام 1961 ليأخذ قيلولة
    Vayy,birilerinin uykuya ihtiyacı var. Yemekten sonra yatağa marş marş, Stewie. Open Subtitles أحدهم بحاجة إلى قيلولة بعد الغداء مباشرة إلى سرير ..
    Biraz yardım iyi olurdu. Hala kestiriyor. Büyükbabam her öğlen kestirirdi. Open Subtitles لا يزال في قيلولته لقد اعتاد جدي على ان ياخذ قيلولة كل يوم
    Yukarı çıkıp koltukta bir kestireyim diyorum. Open Subtitles التفكير ربما يذهب الطابق العلوي وأخذ قيلولة صغيرة على بلدي الأريكة.
    Sen kendini kötü hissettin ve misafir odamızda biraz uyudun. Open Subtitles لقد شعرتِ بالغثيان وأخذت قيلولة لدينا في غرفة نوم الضيوف
    Otobüse mi benziyorum? Ananız uyumaya çalışıyor. Open Subtitles هيا إلا ترين أن أمكن تحاول أن تأخذ قيلولة هيا إذهبن إلى مكان ما و أحضرن شيئاً لكي أشربه
    İzin verirseniz gidip biraz uyuyacağım. Open Subtitles إذا لم تمانعوا سأذهب لأخذ قيلولة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد