| Firavunun doğduğu yıl olduğu, bana söylendi. | Open Subtitles | فى نفس العام الذى ولد فيه الفرعون هكذا قيل لى |
| Bana Yıldız Geçidi yok olmadan ve solucan deliği kapanmadan konu hakkında yeterince veri toplayabileceğimiz söylendi. | Open Subtitles | قيل لى أننا سيمكننا الحصول على بيانات كافية قبل أن تدمر بوابة النجوم و يتوقف الإتصال عبر الثقب الدودى |
| Bu odadan Atlantis'in tarihi hakkında çok şey öğrenebileceğim söylendi. | Open Subtitles | لقد قيل لى أننى يمكننى معرفة الكثير عن تاريخ أتلانتس فى هذه الغرفة |
| Bunu kısa tutmam gerektiğini söylemişlerdi çünkü başka konuşmalar da varmış. | Open Subtitles | قيل لى انى لابد ان اسرع لانه هناك 43 قطعه اخرى فى الطريق |
| Evet, bunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | اجل , قيل لى ذلك |
| Ve sizin bir çocuk hemşiresi olduğunuzu söylemişlerdi. | Open Subtitles | وقد قيل لى أنك كنت ممرضة أطفال من قبل , |
| Bilmiyorum lakin, bir gün onu öldürmek zorunda kalacağım söylendi bana. | Open Subtitles | لا أعلم ولكن قيل لى أنه ربما سأضطر لقتله فى يوم من الأيام |
| Bu köyde herkesten çok şey bildiğiniz söylendi. | Open Subtitles | لقد قيل لى ان لديك معرفة لانظير لها فى هذه القرية |
| Dumamam söylendi bana. Araçların belgeleri yok. | Open Subtitles | لقد قيل لى الا اقف لس للسيارات اى تراخيص |
| Bana robotun birini vurduğu söylendi, ben görmedim | Open Subtitles | حسناً، قيل لى ان الروبوت قد اطلق النيران على لاعب خلفى انا لم ارى الامر بنفسى |
| Eyaletler arası hokey kalecisi olduğunuz söylendi! Siz mi? Eyalet hokey kalecisiymişsiniz. | Open Subtitles | قيل لى انكم كنتم حراس مرمى فريق هوكى |
| Bunu sormamam söylendi. | Open Subtitles | لقد قيل لى أن لا أسأل عن هذا أبداً |
| Cristina nın bize telefonla bağlandığı söylendi | Open Subtitles | قيل لى تواً ان (كرستيان) تواصلت معنا عبر الهاتف |
| Seni burada bulacağım söylendi. | Open Subtitles | قيل لى اننى سأجدك هنا |