- Öyleyimdir. Cesetlerde değerli bir şey yoksa, Ruslara haber veririz. | Open Subtitles | إذا لم يَكن هناك شيئاً قيماً على الجثث، سنقوم بإخبار الروس |
Yaşlı dürüst Abe sağolsun evimizi geri aldık ve ben çok değerli bir ders aldım. | Open Subtitles | شكرا لهذا القرد العجوز بفضله استرجعنا منزلنا وتعلمت درساً قيماً |
Hayır, bütün çocuklara değerli bir ders verdiğin için sana teşekkürler Lisa. | Open Subtitles | كلا ، بل شكراً لك لأنك علمت الأطفال في كل مكان درساً قيماً |
Evet, beyler. Umarım bu değerli dersi unutmazsınız. | Open Subtitles | حسناً يا سادة، أتعشم أن تكونوا تعلمتم درساً قيماً في التخويف اليوم |
Görünüşe göre odasında çok değerli bir şey bırakmış, onu almaya geldik. | Open Subtitles | قيماً شيئاً ترَكَ أنَّهُ يبدو لإسترجاعه هنا ونحن غرفته في |
O kadar para verdim, değerli birşey olmalıydı. | Open Subtitles | خسارة هذا القدرمن المال، كان يجب ان يكون قيماً |
Yeteneklisin evlat.Çok değerli biri olabilirsin | Open Subtitles | لديك موهبة , أيها الفتى في مثل هذه الايام رجل مثلك يمكن أن يكون قيماً للغاية |
-Anlaşılan evinde çok değerli bir keman varmış. | Open Subtitles | واضح بانه يملك كماناً قيماً جداً في المنزل |
Onaylanması çok değerli olur diye düşündük. | Open Subtitles | ظننا أنّه سيكون قيماً بالحصول على شهادة. |
Bu telefonun eski olduğunu düşünüyordum ama bir anda en değerli eşyam oldu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا الهاتف قديم لكن فجأة أصبح قيماً |
Ben de doğru yolu seçerek çağırıldığımda değerli bir şeyler yapmaya çalıştım. | Open Subtitles | وانا حاولت اختيار الطريق الصحيح واكون قيماً عندما استدعى |
Üniversitede öğrendikleri şeyler bir anda çok değerli olmuştu. | Open Subtitles | كل ما تعلموه عن استعمال الرياضيات بات فجأة قيماً جداً |
Ben değerli zamanınızı israf vermeyeceğim ve kaynakları bir cadı avına | Open Subtitles | انا لن اهدر وقتاً قيماً و مصادر على مطاردة ساحرة |
Hayır, çalışmamın değerli olduğu vakitleri son bir kez yaşattığın için ben teşekkür ederim. | Open Subtitles | لا، شكراً لك شعرت مجدداً بقيمة عملي السابقه لا يزال قيماً |
Beni hayatta tutmanın tek sebebinin, eserlerimin değerli olmasından ötürü olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف السبب الوحيد الذي يجعلك تبقيني حية هو بأن عملي كان قيماً بالنسبة لك |
Vericinin kanı hemen alman şartıyla sadece senin için değerli bu da demek oluyor ki bu işi hızlıca çözmemiz lazım. | Open Subtitles | دم المتبرع هو فقط قيماً بالنسبة لك وفقط إن أستلمته قريباً مما يعني أنه في مصلحتهم |
- Biliyor musun seni bu kadar değerli bir ekip üyesi yapan bu tür yaratıcılıkların. | Open Subtitles | أتعلم، إنّ هذا النوع من البراعة هُو ما يجعلك عضواً قيماً في الفريق. |
Ama içinde küfür, çıplaklık, öldürmek ya da ölmek olmayan senaryolarda, aile filmlerinde olduğu gibi, kötü karakter, karşılaştığı beladan güçlükle kaçar ve hikayenin ilerleyen kısımlarında, değerli dersler alınmak üzere kendisinden tekrar söz edilir. | Open Subtitles | لكن في القصص , حيث لا يوجد ألفاظ بذيئة , تعري , قتل و موت مثل الأفلام العائلية , الشخصية الغير محببة ستهرب بصعوبة من المواجهة لكي تتعلم فيما بعد درساً قيماً |
Anne ve yavrusu, büyük anneden çok değerli bir ders aldı. | Open Subtitles | تلقت الأم وعجلها درساً قيماً من الجدة. |
Sanırım bugün hepimiz çok önemli bir ders aldık. | Open Subtitles | اعتقد أننا كلنا تعلمنا درساً قيماً جداً اليوم |