İçimizden yüzlerce kişi Cylonlar tarafından toplandı tutuklandı, sorguya çekildi, işkence gördü. | Open Subtitles | لقد قُبض على المئات منا بواسطة السيلونز ووُضعوا بالسجن .. لإستجوابهم وتعذيبهم |
İnsanlar dün gece tutuklandı. En azından bunu anlıyor musun? | Open Subtitles | لقد قُبض على بعضهم هنا الليلة الماضية .. |
Noor tekrardan yakalanmış ve bir Alman hapishanesine gönderilmişti. | TED | قُبض على "نور" مجدداً وأرسلت لسجن ألماني. |
Suikastçı yakalanmış. | Open Subtitles | وقد قُبض على القاتل |
Bir dakika önce, hiçbir şey yoktu. Bir dakika sonra, nehrin kenarı antiloplarla doldu ve sonra biri yakalandı. | Open Subtitles | ففي لحظة لم يكن هنالك شيء و في التالية امتلأت ضفّة النهر بقطعان النوّ، ثم قُبض على أحدها |
Eskort tutuklandığında arabada başka biri varmış. | Open Subtitles | كان هناك ثمّة شخص آخر في السيّارة، حينما قُبض على المرافقة |
susie önceki gece tutuklandı. Bunu biliyor muydun bilmiyorum. | Open Subtitles | قُبض على (سوزي) تلك الليلة، لا أدري إن كنتِ تعرفين بهذا الأمر |
Zeke neden cinayetten tutuklandı bilmek ister misin? | Open Subtitles | أتريدين أن تعرفي لماذا قُبض على (زيك) بتهمة القتل؟ |
...Rorschach tutuklandı ve gerçek kimliğinin Walter Kovacs olduğu tespit edildi. | Open Subtitles | ...(قُبض على الحارس المقنّع (روشَّـاك ،وتمّ التعرّف على هويته والتر كوفاكس)، رجل أبيض في الـ35 من العمر) |
Ama sonra Idema tutuklandı. | Open Subtitles | ولكن سريعاً ما قُبض على (أديما) |
Maskeli suç savaşçısı Rorschach tutuklandı. | Open Subtitles | قُبض على الحارس المقنّع (روشَّـاك)... |
Geri kalanlarınız yakalanmış ya da ölmüştür. Ne? | Open Subtitles | -إمّا قُبض على بقيّة جماعتكم أو ماتوا |
- O hırsız yakalanmış. - Ne? | Open Subtitles | لقد قُبض على هذا السارق - ماذا؟ |
Sayın Yargıç, Bay Robert Hlavin GHB satma amacıyla, üretimini yaparken yakalandı, ...Bay Pierre Paul ise satarken yakalandı. | Open Subtitles | سيدي القاضي قُبض على السيد (هالفين) يصنع (جي اتش بي) بنية البيع |
Marty esrarla yakalandı. | Open Subtitles | قُبض على (مارتي) لأجل الميرغوانا |
Evet Bay Suttry. Adamımız yakalandı. | Open Subtitles | بالفعل سيد (ساتري)، لقد قُبض على رجلنا! |
Sarah Holt tutuklandığında, diz üstü bilgisayarı da yanındaydı. | Open Subtitles | "عندما قُبض على "سارة هولت، كان لديها كمبيوتر محمول |