"قُدماً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Devam
• yüksel
• yoluna
• ileri
• ileriye

Bu yüzden hayatıma Devam edip buna alışmak için elimden geleni yapacağım.
لذا سأقوم بكل ما في وسعي لأمضي قُدماً و أتعايش مع الأمر

Sınırı yiyeceksiz geçmek istiyorsan, sen Devam et.
إذا أردت أن تعبر الحدود بدون معاناه ، فامضي قُدماً.

Hadi Bay yüksel. Pozitif olmak mı istiyorsun?
كفاك أيّها الماضي قُدماً تريد أنْ تكون إيجابيّاً؟

Baba dinle beni. "yüksel"in New York'un sloganı olduğunu bilmiyordum, tamam mı?
أبي، أصغِ لي. لمْ أكن أعرف أنّ '' قُدماً '' هو شعار ولاية '' نيويورك ''

Bu onun yoluna Devam edebileceği anlamına gelir.
وهو يَعني بأنّها يُمْكِنُ أَنْ تمضى قُدماً

Ama daha ileri gitmenin bir yararı olmayacağını söylüyorsan, öyle olsun.
ولكنك إذا قلت أنه لا فائدة في المُضي قُدماً فلن نمضي قُدماً

Çünkü kendinizi görerek başkalarını da görüyorsunuz: kırılgan, güzel bir dünyada ileriye doğru sürdürelecek tek yol.
لأنك عندما ترى نفسك، ستقدر أيضاً على رؤية الآخرين، وهي الطريقة الوحيدة المستدامة للمضي قُدماً في عالم هش وجميل.

Tanrımız'a şükürler olsun ki evsahipliği yapmaktan büyük onur duyduğumuz müzakereler hiçbir korkunun gölgesi altında olmadan Devam edebilir.
نحمد ربنا أن المناظرة التي نتشرف بإستضافتها ربما ستمضي قُدماً الآن بدون أي مخاوف

Kendisi artık müvekkilim için çalışmıyor ve, kendisini de tanık olarak kabul edemeyiz, yani diğer kişiyle Devam edelim.
إنها لم تعد تعمل لدي موكلي و لا يمكننا تقديمها كشاهدة لذا , لنتحرك قُدماً

Vicdanımı temizleyerek hayatıma Devam edebilmek istiyorum.
أُحاول تصفية ضميري لكي أتمكّن من المُضي قُدماً

Beşinci Kol'un liderini de yok ettiğime göre planımız kesintisiz Devam edebilir.
بعدَ أن قطعتُ رأس الرتل الخامس، ستمضي خططنا قُدماً دون إعاقة.

Futbol ya da senin batıl inançların umurumda değil ama işaretleri yorumlarsam şahsi sloganı "yüksel" olan bir Eagles taraftarını zaten yasal bir davası mevcutken Giants maçına göndermezdim.
لكنْ لو أنا مَنْ يقرأ الإشارات، ما كنت لأرسل '' مشجّعَ '' إيغل '' ذا شعار '' قُدماً إلى مباراة '' جَيانتس '' اللعينة لا سيّما حينما تكون عليه مسألة قانونيّة

İnanıyorum, inanıyorum. "yüksel" New York eyaletine değil...
لديّ ثقة قُدماً '' ينتمي لهذا المنزل ''

- Biliyor musun, yüksel.
'' أوَتعلم... '' قُدماً ''...

- Evet, "yüksel"!
-'' نعم. '' قُدماً

Her şeyi arkanda bırak ki yoluna Devam edebilesin.
ضعِ كل شيء خلفكِ لكي تستطيعي أن تمضي قُدماً.

Onu teslim edin, yaygara kopmadan herkes kendi yoluna gitsin.
سلموه لنا ويُمكننا المُضي قُدماً في طريقنا دون الكثير من العناء

Fakat termodinamikte diğer herşey tersinebilir olduğundan, zaman değişmeden bir ok gibi ileri doğru hareket eder.
ولكن في الديناميكا الحرارية، بينما كل شيء أيضاً قابل للعكس، الزمن يسير قُدماً إلى الأمام، كالسهم.

Büyük bir kayıp yüzünden acı çekmiştin. Şu an aynı kişi değilsin. İleriye bakıyor olman gerekir.
أنتِ عانيتى من خسارة كبيرة،ولستِ كما كنتِ عليكِ أن تطلعى قُدماً لحياتُكِ.