Ama bütün görkemine karşın Süleyman bile bunlardan biri gibi giyinmiş değildi. | Open Subtitles | لكن حتى سليمان في مجده ما كان أبداً مصفوف كأحد من هذه |
Daha büyük bir şey almak istedim şu bebek evlerinden biri gibi. | Open Subtitles | ...لذا فأردت أن أحضر لها ما هو أكبر كأحد هذه المنازل الصغيرة |
Öyle büyük bir kazadan sonra, vazgeçmeyen insanlardan biri olarak. | Open Subtitles | كأحد هؤلاء الأشخاص اللذين تابعوا المسيرة حتي بعد الحادث الرهيب |
ÇİN SEDDİ, İNSANLIĞIN EN DAYANIKLI HARİKALARINDAN BİRİ OLARAK YÜZYILLARCA AYAKTA KALDI. | Open Subtitles | اعتبرَ سور الصين العظيم لقرونٍ كأحد عجائب الدنيا رسوخاً من صنع البشر |
Evcilik oynanabilecek birine benziyormuyum? | Open Subtitles | هل أبدو لك كأحد ما يستطيع أن يدير منزلاً ؟ |
Sicilyalı gibisin. Evlendiğim Vince değil, Tommy. | Open Subtitles | أنت بالتأكيد تفكر كأحد أبناء صقلية أنا سأَتزوج تومي، ليس فينس |
Earl, bu üzerlerindeki o dikenlere benziyor. | Open Subtitles | ايرل ,هذه تبدو كأحد الاشواك التي على جوانبها |
Onunla kendi soyundan biriymiş gibi konuştuğun zaman seni dinleyecektir. | Open Subtitles | عندما تتحدث معه كأحد أفراد عشيرته يجب أن يطيع رغباتك |
Bu doğru,çocuklar. Bu yüzden,ona ailemizden biri gibi davranın. | Open Subtitles | هذا صحيح ، يا أولاد ، عاملوه كأحد من أفراد العائلة |
Yani, bir kaçağa yaklaşmanın en iyi yolu,.. peşindeki biri gibi davranmak değil.. | Open Subtitles | إذن أفضل وسيلة للقبض على هارب ليست بالإقتراب منه كأحد الذين يطاردونه |
Onun kaçak kalmasına yardım edecek biri gibi yaklaşmaktır. | Open Subtitles | بل الإقتراب منه كأحد الذين يمكنهم مساعدته في البقاء هاربا |
Evet. Erkekmiş, çok sigara içen biri gibi hışırtlı bir sesi varmış. | Open Subtitles | فعلت، قالت أنه ذكر، خشن الصوت كأحد مدمني التدخين |
KGB'nin yaptığı yüzlerce provokasyondan biri gibi görünür. | Open Subtitles | وسيبدو هذا كأحد مئات الأمور المثيرة للغضب التي فعلها الأمن السوفيتي |
Birkaç ay önce fizik dalındaki Nobel ödülü bugüne kadarki en önemli astronomik gözlemlerden biri olarak nitelendirilen bir buluş için iki astronom ekibine verilmişti | TED | منذ شهور قليلة تم منح جائزة نوبل في الفيزياء الى فريقين من علماء الفلك عن كشف تم الاشادة به كأحد أهم الاكشافات الفلكية على الاطلاق |
Ben de bunu en büyük başarılarımdan biri olarak görüyorum. | Open Subtitles | كذلك أميل إلى أن أرى هذا كأحد أعظم إنتصاراتي. |
Kuzey Hollywood bankasındaki çatışma uzun süre hatırlanacak... hem de ülkenin en şok edici suç hareketlerinden biri olarak... ve bugüne değin görülmemiş profesyonellikte kahramanca bir kanun uygulaması örneği olarak. | Open Subtitles | إطلاق نار مصرف شمال هوليود سيذكر لمدة طويلة. . كأحد أكثر الصدمات فى البلاد |
İlacı bitirmek için gereken önemli bilgiler parmaklarımdan kayıyor, ama Eskiler'den biri olarak yaşadığım tecrübelerin ufak ayrıntıları hala zihnimdeler. | Open Subtitles | معلومات مهمة تلزمني لإعداد العلاج ..تتلاشى بسهولة بينما التفاصيل التافهة ..لتجربتي كأحد القدماء لا تزال حاضرة في ذهني |
Senin o İtalyan çocuklardan birine benzediğine karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررت أنت تبدو فحسب كأحد أولئك الرجال الإيطاليين |
Ve sen de bana incinmemeyi öğretebilecek birine benziyorsun. | Open Subtitles | وإنّك تبدو كأحد بوسعه تعليمي أن أتفادى ذلك. |
Kim aile eğlenceleri ve oyunlara katılmak ister? Sen eğlenmeyi seven birine benziyorsun. | Open Subtitles | تبدو كأحد الاصدقاء المرحين المحبوبين |
Üzerinde düşünürsen, bir peri masalından fırlamış bir şey gibisin sen. | Open Subtitles | أنظر لهذا المكان حين تفكر بالأمر , فأنتَ كأحد أبطال القصص الخيالية |
Çok sevimli duruyor. Şu Got Milk* modellerinden biri gibisin. | Open Subtitles | إنّه رائع, تبدين كأحد عارضات الأزياء |
Kablolu kanallardaki dizilere benziyor. | Open Subtitles | فالأمر يبدو كأحد مسلسلات التلفاز |
? İçimizden biriymiş gibi saklandığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعني بأنّه يختفي بيننا كأحد منا؟ |