ويكيبيديا

    "كأدلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kanıt olarak
        
    • delil olarak
        
    Doğru, hala tüm o spam dosyalarını kanıt olarak saklıyor muyuz? Open Subtitles صحيح , هل مازلنا نحتفظ بتلك الملفات التي بقيت كأدلة ؟
    50 kilo, karışım maddeleriyle birlikte kanıt olarak saklanmış... ..ve ardından yok edilmiş. Open Subtitles حسناً خمسين كيلو مع عوامل القطع كلها أمنت كأدلة ونفس الخمسين تخلصوا منها
    Bazen, mahkemede kanıt olarak kullanmak için avukatlarla çalışmaktır. TED وفي بعض الأحيان, فانها تعمل مع المحامين لاستخدامها كأدلة في المحكمة.
    Önce delil olarak işlenmeleri gerekiyor ama yarın seçtiğiniz bir cenaze evine gönderilebilirler. Open Subtitles يجب أن يتم تقديمهم كأدلة أولاً لكن يمكن أن يتم إرسالهم غداً إلى دار الجنازة الذي ستحدديه
    Bu ifadeleri soruşturmadan önce delil olarak sunduk. Open Subtitles نحن نقدم هذه الإعترافات كأدلة أمام المحكمة.
    ...biz sormadıkça konuştuklarınız mahkemede aleyhinizde delil olarak kullanılabilir. Open Subtitles إذا لم تنطقوا أثناء الإستجواب , فسيؤثر ذلك على دفاعكم شيء ستعتمدون عليه في المحكمة أي شيء تقولونه أو تفعلونه قد يستخدم كأدلة ضدكم
    Suç mahallerinde bulduğumuz ve kanıt olarak sınıflandırılmayan eşyalar burada saklanır. Open Subtitles حيث نحتفظ بكلّ شيءٍ نجده في مسارح الجرائم التي لمْ نقم بتصينفها كأدلة جنائيئّة.
    kanıt olarak gönderilen delilleri tekrar gözden geçirdim ve tanığın ifadesini dinlemeye karar kıldım. Open Subtitles لقد إطلعت على جميع ما تم تقديمه كأدلة وأميل إلى الإستماع إلى شهادة الشاهدة
    Buna odamda bakacağız ve kanıt olarak kabul edip etmeyeceğime karar vereceğim. Open Subtitles سنقوم مشاهدته في غرف وبعد ذلك سوف يقرر ما إذا كان الاعتراف بها كأدلة.
    Ama bütün bu saçmalıkları ikinci duruşmada kanıt olarak tekrar sunarsak pek şansımız olmaz. Open Subtitles ولكن احتمالات حصولي على اي من هذا كأدلة في محاكمة ثانية
    Olası yenilme durumuna karşı onlar burada kanıt olarak tutuluyorlar. Open Subtitles يتم حجزهم كأدلة في قضية ضد الأكل هنا.
    Çünkü, tatlım, babanın arkasında bıraktığı bilgi Meclis Üyesi Gibbons'ın aleyhinde dava açıp mahkûm etmek için kanıt olarak kullanılacak. Open Subtitles لأنه يا عزيزتي المعلومات التي تركها أباكِ سيتم استخدامها كأدلة لاتهام عضو البلدية (غيبنز) وسجنه
    Savunma Umut'un fiziksel kayıtlarını kanıt olarak sunmuş. Open Subtitles دفاع (سو ون) تنازل.. عن سجلاتها النفسية كأدلة
    kanıt olarak. Open Subtitles كأدلة
    delil olarak odasından bir şeyler çaldım. Evet, iyi bir neden ile. Open Subtitles أنا أسرق الأشياء من غرفته كأدلة
    Elbiseler hala delil olarak duruyor olabilir. Open Subtitles ربما ما زالت تحتفظ بالملابس كأدلة
    Tüfekleri delil olarak alın. Bakalım ateşlenmişler mi Open Subtitles خذ البنادق كأدلة لنرى لو كان أطلق منهم
    delil olarak bunu okuyabilirsin. Open Subtitles يمكنك قراءتها في كأدلة
    Çizimlerini delil olarak sunarım. Open Subtitles وسأبرز هذه الرسومات كأدلة.
    Savcılık makamı Lester Hamilton'ın cinayet soruşturmasında gerekli izinle gelip cesedine delil olarak el koymamıza yetecek durumda olduğumuza karar verdi. Open Subtitles مكتب المدعي العام يعتقد أننا مُضطرين في الوقت الراهن لإصدار أمر قضائي وأخذ الوصاية على جثة (ليستر هاميلتون) كأدلة في التحقيق بجريمة قتله.
    Eminim katılıyordur. İkincisi, hoş sarı Corvette'inden delil olarak alınan kişisel eşyaları var ya, onları geri ver. Open Subtitles ثانياً، الأغراض الشخصية التي حُجزت كأدلة من سيارته الـ(كورفيت) الصفراء الجميلة...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد