Ve bu video yakın zaman önce yılın en iyi belgesel ödülünü aldı. | TED | وهذا هو الفيديو الذي حصل فعلا على جائزة كأفضل فيلم وثائقي لهذا العام. |
Bu, The Rock'tan en İyi Üçlü olarak Uluslararası müsabakalara kimlerin gideceğini belirleyecek. | Open Subtitles | هذة الجولة سوف تحدد من يذهب الى النهائيات من نادي الروك كأفضل ثلاثي |
Bu kulağa en olası üç ay dönümü kutlaması gibi geliyor. | Open Subtitles | حسناً ذلك يبدو كأفضل طريقة للأحتفال بذكرى ثلاثة أشهر على الإطلاق |
Evimizi ve onurunu, ve kampüsteki en iyi ev partisi pozisyonunu kurtardınız. | Open Subtitles | لقد أنقدتما منزلنا وشرفنا ومركزه كأفضل منزل مقيم للحفلات في الحرم الجامعي. |
"...Hadi piyasayı elimizdeki en iyi geribesleme aracı olarak kullanalım ve..." "...insanların ne kadara bunları alabileceğini bu şekilde anlayarak, onlara seçim saygınlığı verelim..." | TED | لنستخدم السوق كأفضل أداة للتتحسس لدينا ، و نفهم بأي سعر سيدفع الناس، بحيث يحصلون على كرامة الإختيار. |
Bilgisayar ve öğrenme konularına daha çok ilgi duymaya başladım ve Seymour'dan etkilendim, fakat özellikle en çok bilgisayar programcılığını, öğrenmeye yaklaşan bir şey olarak gördüm. | TED | أصبحت أكثر انشغالاً بالحواسيب وبالتعليم وتأثراً بسيمور، ولكن بالتركيز على التعليم كأفضل مقاربة لبرمجة الحاسوب. |
Ülkenin en iyi casusu olarak kötülük sendikasının ana merkezine sızıp, gizli kontrol panelini bulup, ölümcül ışını etkisiz hâle getirmelisin. | TED | كأفضل جاسوس فى بلدك، يجب عليك التسلل إلى مقر نقابة الشر، إيجاد لوحة التحكم السرية، وتعطيل شعاع الموت. |
Bu müthiş bir şey değil mi, bir fikrin, şimdiye kadar insanların aklına gelen en iyi fikir olması? | TED | أليست فكرة رائعة أن يكون شيئاً من هذا القبيل كأفضل فكرة حملها شخص ما؟ |
Onu her zaman tanıdığım en iyi ve bilgili insan olarak sayacağım ve hatırlayacağım. | Open Subtitles | دائما سوف اتذكره كأفضل وأعقل رجل عرفته طول عمرى. |
Kendisinin raporu 1942'de yayınlandığında, en çok satanlardan biriydi. | Open Subtitles | وأتى تقريره فى هذا الشأن والذى نُشر فى العام 1942 كأفضل الكتب مبيعاً |
Şuraya yazıyorum, bundan yıllar sonra, okula giden çocuklar gelmiş geçmiş en harika ilk buluşma olarak bunun dersini alacaklar. | Open Subtitles | بعد سنين من الآن الاطفال في المدرسة سيدرسونه كأفضل موعد اول في التاريخ |
Şu an yapmanız gereken en doğru şey yasal gözetim hakkı için başvurmak. | Open Subtitles | كأفضل شيء تقومين بعمله حول إقامة دعوة قانونية |
3 yıldan beri "en İyi Üniversite" seçildik | Open Subtitles | لقد تم إختيارنا كأفضل كلية لثلاث سنوات متتالية. |
Sana bir dövüşçü buldum sen de onu olabileceği en iyi dövüşçü haline getirdin. | Open Subtitles | لقد أهديتك ملاكِمةً و قد جعلت منها ملاكمة كأفضل ما يمكنها |
Üç saat sonra nöbetim bitiyor, seni bırakacağım ve eski eşimle buluşup en iyi doktor seçilmemi kutlayacağız. | Open Subtitles | وعندئذ سأتركك وسألتقي طليقتي في موعد للاحتفال باختياري كأفضل طبيب في المدينة، ومن المضمون أن هذا اللقاء سينتهي |
38 yaşındayım. en iyi ihtimalle yolu yarıladım. | Open Subtitles | أنا بالـ38 وقد وصلت لمنتصف الطريق كأفضل حال |
Fairview'in en iyi aşçısı olmayı istemeye hakkı olacaktır. | Open Subtitles | محافظة على زعمها كأفضل صانعة فطائر منزلية |
"Annemle babam nasıl tanıştı?" diye sorduğunda bu içeceğe yaptığın en iyi yatırım olarak bakabilirsin. | Open Subtitles | أمي كيف ألتقيتي بأبي ؟ بإمكانكِ النظر لهذا الشراب كأفضل إستثمار على الاطلاق أستثمرتيه |
Biliyor musun, Esir Kampında en iyi öpüşen kişi seçilmiştim. | Open Subtitles | أتعرفين؟ لقد اختاروني كأفضل مقبّل بمخيم أسرى الحرب |
Neredeyse her yerdeki meşhur peynir müzelerini gezerek yıllarca en iyi gouda*yı ararken... | Open Subtitles | لذلك بعد مرور سنوات على بحثى العالمى أُختير بحثى فى بلجيا كأفضل بحث هناك |