Onu unutamayız. Ben bunu, ülkenin tarihindeki en büyük tekil harcama olarak tanımladım. | TED | لا يمكننا أن ننسى ذلك. قمت بتعريف هذا كأكبر نفقات في تاريخ البلاد. |
Miras kavgasını değil ama, yılın en büyük boku ödülünü. | Open Subtitles | ولا أعني معركتك ضد الوصيّة أعني, كأكبر فرج لهذه السنة |
Ama sadece İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da kaydedilmiş en büyük toplu katliam olan Srebrenitsa katliamında öldürülenleri temsil ediyorum. | TED | لكني أستعرض فقط أولئك الذين قتلوا في مجزرة صربيا، التي سُجلت كأكبر جريمة قتل جماعي في أوروبا منذُ الحرب العالمية الثانية. |
Eğer bu kıza benim için hayallerinden, vazgeçmesini söylersem ve iki hafta sonra bu ilişki yürümez ise dünyanın en adi adamı olurum, | Open Subtitles | لو طلبت من هذه الفتاة ان تتخلى عن احلامها من اجلي و بعد اسبوعين لم ينجح الامر سأبدو كأكبر غبي عبر الزمن |
Eğer bu kıza benim için hayallerinden, vazgeçmesini söylersem ve iki hafta sonra bu ilişki yürümez ise dünyanın en adi adamı olurum, | Open Subtitles | لو طلبت من هذه الفتاة ان تتخلى عن احلامها من اجلي و بعد اسبوعين لم ينجح الامر سأبدو كأكبر غبي عبر الزمن |
Wal-Mart'ın satış elemanı, dünyanın en büyük gezi gemisine binecek. | Open Subtitles | سوف تسحل بهيئه الملاحه كأكبر رحله بحريه بالعالم سوف تسحل بهيئه الملاحه كأكبر رحله بحريه بالعالم |
Cornell'den Geoff Coates kendi kendine dedi ki: "Bitkiler CO2'yi zamanımızın en büyük zehri olarak görmüyor. | TED | رجل يدعى جف كوتس، من كورنيل، قال لنفسه، كما تعلمون، النباتات لا ترى ثاني أكسيد الكربون كأكبر سم في وقتنا الحاضر. |
Gördüğümüz gibi; bu en büyük yanlılıktır. | TED | الآن بإمكاننا أن ننظر إلى هذا كأكبر إنحياز |
Topluma bir ayna tutmak istiyorum, ve en büyük ayna kategorisinde rekor kırmayı. | Open Subtitles | ،أريد تعليق مرآة فوق المجتمع وعندها تُسجل كأكبر مرآة في العالم |
Antik çağlardan günümüze kalan Yunanistan'daki en büyük ve en verimli ovadır. | Open Subtitles | كأكبر و أكثر سهول اليونان خصوبة منذ التاريخ القديم حتى اليوم |
Biz en büyük kanalız, değil mi? Düşünmemiz gereken çok şey var. | Open Subtitles | كأكبر محطة تلفزيونية، تتغير سياساتنا بحسب الظروف |
Hava kuvvetlerinin en büyük yarışması olduğundan, çeşitli ekiplerden 20 takım, ve 200'ün üzerinde pilot yeteneklerini test etmek üzere yarışıyor. | Open Subtitles | كأكبر مسابقة للقوات الجوية 20 فرقة من طيارات مختلفة وأكثر من 200 طيار يتنافسون لأختبار مهاراتهم |
Evrendeki en büyük parçacık hızlandırıcı gibi davranıp, yeryüzünde başardığımız her şeyden daha güçIü bir şekilde yapıyor. | Open Subtitles | إنها تعمل فقط كأكبر مسرع للجسيمات في الكون بطريقة أكثر قوة من أي شيء يمكننا تحقيقه هنا على الارض |
Wal-Mart'ın satış elemanı, dünyanın en büyük gezi gemisine binecek. | Open Subtitles | سوف تسحل بهيئه الملاحه كأكبر رحله بحريه بالعالم سوف تسحل بهيئه الملاحه كأكبر رحله بحريه بالعالم |
Sen bana sürekli dünyanın en iri travestisi olarak gizli görevde çalışacak mısın, diye soruyordun. | Open Subtitles | أنت كنت تسأل فقط إذا عملت متخفي كأكبر مخنث بالعالم! |
Gözüme sanki dünyanın en önemli olayıymış gibi görünüyor. | Open Subtitles | إنه يبدو كأكبر شيء على الإطلاق |
Dünyanın en büyük araba pazarı olma konusunda ABD'yi geçtiler. en büyük ihracatçı olma konusunda Almanya'yı geçtiler. Kariyerlerini seçmek için çocuklarına DNA testleri yapmaya başladılar. | TED | فقد أخذت مكانة الولايات المتحدة كأكبر سوق للسيارات وأخذت مكانة ألمانيا كأكبر مصدر في العالم وقد بدأت بأبحاث " دي . إن . إيه " على الأطفال لتحديد وظائفهم في المستقبل |